Esas No: 2021/4468
Karar No: 2022/4392
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/4468 Esas 2022/4392 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Aslında ve birleşen davada, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan değer kaybı iddiasıyla yapılan icra takibine davalı şirket tarafından itirazın iptali, birleşen dava kapsamında ise asıl davanın davacıları tarafından açılan sözleşmeden kaynaklı eksik inşaat nedeniyle değer düşüklüğü iddiasına dayalı tazminat davası ile birlikte, davacı şirket adına tapu kayıt ve tescil isteminin yer aldığı bir dava görülmüştür. Yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulü ile itirazın iptaline, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. Temyiz etme hakkı olan tarafların temyiz itirazları incelenmiş ve mahkeme kararı onanmıştır. Kararda, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğine dair detaylı açıklama yapılmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesi ve 370/2. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada itirazın iptali, birleşen davada tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hüküm asıl ve birleşen 2014/908 Esas sayılı davada davalı-birleşen 2015/617 Esas sayılı davada davacı ... İnş. A.Ş. vekilince duruşmalı, asıl ve birleşen 2014/908 Esas sayılı davada davacılar-birleşen 2015/617 Esas sayılı davada davalılar ... ve ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı-birleşen davada davacı vekili Avukat ...., geldi. Diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan değer kaybı iddiasıyla yapılan icra takibine davalı şirket tarafından itiraz üzerine açılan itirazın iptâli, birleşen 2014/908 Esas sayılı dava yine asıl davanın davacıları tarafından açılan sözleşmeden kaynaklı eksik inşaat nedeniyle değer düşüklüğü iddiasına dayalı tazminat davası, birleşen 2015/617 Esas sayılı dava asıl davanın davalısı tarafından asıl dosyanın davacılarına karşı açılan sözleşmeye aykırı olarak devredilmediği iddia edilen ..., blok ..., nolu bağımsız nolu dairenin tapu kaydının iptâli ile davacı şirket adına tescili talebine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl davanın kabulü ile itirazın iptaline, birleşen 2014/903 E. sayılı davanın kabulü ile 95.350,00 TL’nin davalı şirketten tahsiline, birleşen 2015/617 E. sayılı davanın kabulü ile dava konusu 231 ada 1 parsel C blok 7. Kat 42 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tapu kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen 2014/908 E. sayılı davalarda davalı - birleşen 2015/617 E. sayılı davada davacı yüklenici şirket vekili ve birleşen 2015/617 E. sayılı davada davalı arsa sahipleri ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, asıl ve birleşen 2014/908 E. sayılı davalarda davalı-birleşen 2015/617 E. sayılı davada davacı yüklenici şirket vekilinin tüm, birleşen 2015/617 E. sayılı davada davalı arsa sahipleri ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Birleşen Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/617 E. sayılı davada davalı arsa sahipleri ... ve ... vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Birleşen 2015/617 Esas sayılı dosyada davacı yüklenici, davalılar ile aralarındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmesi sebebi ile devri kararlaştırılan 42 nolu dairenin tapusunun devredilmediğini belirterek tapu iptâl ve tescil talep etmiş, davalı arsa sahipleri ise işin eksik ve kusurlu yapıldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozmaya uygun olarak, birleşen davada davalılara düşen dairelerdeki eksik ve kusurlu imalatların giderilmesi için bilirkişi tarafından tespit edilen bedelin, davalı yüklenici şirket tarafından depo edilmesi üzerine, birleşen davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün yüklenici şirket adına tesciline ve yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinde; "(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır" düzenlemesi yer almaktadır.
Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323/1-ğ)
Kural olarak, haksız dava açan veya haksız olarak aleyhine dava açılmasına sebebiyet veren kişi, bütün yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Ancak, kusuru olmaksızın hakkında dava açılan ve aleyhine hüküm verilen tarafın aleyhine vekâlet ücreti hükmedilmesi ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.
TBK'nın 97. maddesi uyarınca, kural olarak (sözleşmede aksine bir hüküm yok ise) karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde bir tarafın diğer tarafın edimini yerine getirmesini isteyebilmesi için önce kendi edimini ifa etmesi gerekir.
Somut olayda, birleşen davada davacı yüklenici şirket tarafından, yargılama sırasında bilirkişi tarafından tespit edilen eksik ve ayıplı imalatların bedeli depo edildikten sonra mahkemece tapu iptal ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, yüklenicinin tapu iptali ve tescil isteme hakkının, ifayı tamamladığı tarihte doğacağı gözetilerek, tapu iptali ve tescile hükmedilmesi, davalı arsa sahiplerinin dava tarihi itibariyle tapuda devir yapmamakta, diğer bir anlatımla davaya karşı çıkmakta haklı oldukları ve davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri anlaşılmakla, tüm yargılama giderlerinin davacı yüklenici şirket üzerinde bırakılması gerekir.
Mahkemece, yargılama giderlerinden sorumluluğa ilişkin olarak bu hususun gözetilmemesi hatalı olmuş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HMK 370/2. maddesi gereğince hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onamasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen 2014/908 E. sayılı davalarda davalı-birleşen 2015/617 E. sayılı davada davacı yüklenici şirket vekilinin tüm, birleşen 2015/617 E. sayılı davada davalı arsa sahipleri ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen 2015/617 E. sayılı davada davalı arsa sahipleri ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm bölümünün “Mahkememiz dosyası ile birleştirilen yine mahkememizin 2015/617 E. sayılı dava dosyası yönünden” başlıklı kısmının 3-a maddesinde yer alan “12.039,20 TL harcın” ibaresinden sonraki kısmın çıkarılmasına yerine “davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına” ibaresinin yazılmasına; 3-b ve 3-c maddelerinin tümüylü bu bölümden çıkarılmasına yerine “3-b) Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, asıl ve birleşen 2014/908 Esas sayılı davada davacılar-birleşen 2015/617 Esas sayılı davada davalılar ... ve ...'dan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen 2014/908 Esas sayılı davada davalı-birleşen 2015/617 Esas sayılı davada davacı ... İnş. A.Ş.'den alınmasına, 27/09/2022 gününde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.