Esas No: 2019/366
Karar No: 2022/710
Karar Tarihi: 14.02.2022
Danıştay 4. Daire 2019/366 Esas 2022/710 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/366 E. , 2022/710 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/366
Karar No : 2022/710
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...İnşaat Taahhüt Mühendislik Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen 2011/3, 4 dönemleri katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacının fatura aldığı Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefleri ...Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile ...Metal İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitlerden, düzenlenen faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından söz konusu faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi ...Metal İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nden alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyat yönünden davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, temyize konu kararın dava konusu cezalı tarhiyatın Sarıgazi Vergi Dairesi mükellefi ...Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenen faturalardan kaynaklanan kısmının kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun (KDVK) 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek, bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre, katma değer vergisi indiriminden yararlanılabilmesi için bunun geçerli bir belgeye dayanması ve belgenin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Kamu hizmetlerinin finansmanında istikrarın sağlanması bakımından vergilendirme sürecinin belirli bir düzen dâhilinde işlemesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli usuller öngörülerek mükelleflerin vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevlerini daha dikkatli takip etme zorunluluğu getirilmektedir (AYM., E.2017/24, K.2017/112, 14/6/2017). 3065 sayılı Kanunun belirtilen hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30., 341., 344. maddeleri birlikte gözetildiğinde, katma değer vergisi indiriminin sahte bir belgeye dayanması hâlinde indirimin reddi suretiyle cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılacağı hususu mükellefler tarafından belirli ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya fatura düzenleyen ...Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen ...tarih ve ...sayılı Vergi Tekniği Raporunda; mükellefin demir, saç alım satım ve kesim faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefin vermiş olduğu Ba bildirimlerine göre 2010 yılında 722 belge karşılığında 23.038.823,00-TL, 2011 yılında 604 belge karşılığı 22.476.370,00-TL alışı olduğu, 2010 yılı alışlarının %97, 2011 yılı alışlarının ise %96'lık kısmının hakkında sahte belge düzenlediklerine dair vergi tekniği raporları bulunan mükelleflerden yapıldığı, mükellef kurumun müdürü ...'ın aynı zamanda ...Makine Metal Sanayi ve Tic.Ltd.Şti ile ...Metal İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.'nin ortağı ve müdürü olduğu, bunların da faaliyet konusunun mükellef kurumla aynı olduğu, şirket ortaklarından ...'ın da ...Makine Metal Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.'ne ortak olduğu, şirket ortaklarından ...'ın da ...Metal İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.' ye ortak olduğu, bu iki firma ile mükellefin işyerlerinin aynı yerde olduğu belirtildiği, mükellef ve bu iki firmanın alış ve satışlarının çoğunluğu aynı kişiler ve firmalar olduğunun tespit edildiği, bu hususa ilişkin olarak kurum kanuni temsilcisince ...Şti.'nin genelde alım-satım, ...Şti. 'nin imalatçılara parça kesme, ...Şti.'nin de demir-saç imalatı yaptığı, demir sektöründe alım-satımın vadeli olduğu, satışlardan kaynaklı vade riskini bölmek ve kredibiliteyi yükseltmek için üç ayrı firma kurulduğunu beyan ettiği tespitlerine yer verilmiştir.
Tespitlerden, mal alımında bulunduğu firmaların tamamına yakını hakkında vergi tekniği raporu düzenlendiği, hasılatları ile orantılı demirbaşının ve mal alışının olmadığı hususları gözönüne alındığında, adı geçen mükellefin davacı şirkete düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığının yeterli, somut ve hukuken geçerli tespitlerle ortaya konulmadığının söylenemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Mahkeme kararının anılan mükelleften alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata yönelik kısmının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.