Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı işveren, davacıya hatırlatılmasına rağmen görevini gereği gibi yapmamakta ısrar ettiği işini ihmal ettiği, pek çok defa aynı konuda savunmasının alındığını iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece işyerinde dokuma bölümünde gündüz çalışan işçiler tarafından yapılması gereken işlerin yapılmadğı çağa ipliğin konulmadığı bu durumun davacı tarafından vardiya amirine bildirildiği halde gerekli önlemler alınmadığı, makinede arıza meydana geldiği tüm bu nedelerle üretim kaybı ve ürünlerde hataların oluştuğu ancak teknik nedenlerden kaynaklanan ve davacının sorumluluğunu gerektirmeyen bu durumlardan davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanun"un 25 maddesinin I-a) bendinde işçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi halinde iş sözleşmesinin sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin işverence feshedebileceği belirtilmiştir. Dosya içeriğinden, davacının 31.08.2006 tarihinden beri davalı işyerinde kömür torbalama işinde çalıştığı, 28.05.2009 tarihli fesih bildiriminde davacının Osmaniye Devlet Hastanesinin sağlık kurul raporunda belirtildiği üzere %49 oranında iş göremez durumuna düştüğü, işyerindeki işlerin ağır ve tehlikeli işler sınıfından olduğu bu nedenle verilebilecek uygun bir iş bulunmadığından 4858 sayılı Kanun"un 25/I-a bendi uyarınca feshedildiği, davacının işyerine girerken Sağlık Ocağından verilen raporunda çalışmasına engel durumun bulunmadığı, 06.03.2009 tarihli Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinden tek imzalı uzman doktor raporunda hepatit-B olan davacının mevcut işyerinde çalışmasına mani bir durumunun bulunmadığının bildirildiği, 21.05.2009 tarihli Osmaniye Devlet Hastanesi sağlık kurul raporunda ise davacının kronik hepatit B, astım bronşit olduğu %49 oranında vücüt fonksiyon kaybı bulunduğu, ağır ve tehlikeli işlerde çalışamaycağının bildirildiği görülmüştür Somut olayda davacının hastalığının anılan yasada belirtildiği gibi kişisel kusur ve kastından meydana geldiğine dair somut bir verinin bulunmadığı, tanık anlatımalarına göre davacının hastalığı nedeniyle başka bir bölümde bir süre çalıştırıldığının anlaşılmasına göre; gerekirse keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporu ile davacının davalı işyerinde mevcut hastalık durumuna göre çalıştırılabileceği başka bir bölümün fesih tarihi itibariyle bulunup bulunmadığı, davacının bu bölümde çalışıp çalışamayacağı konusu açıklığa kavuşturularak, alınacak raporla birlikte tüm deliller bir arada değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.