Esas No: 2022/530
Karar No: 2022/396
Karar Tarihi: 14.02.2022
Danıştay 13. Daire 2022/530 Esas 2022/396 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/530 E. , 2022/396 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/530
Karar No : 2022/396
DAVACI : ...
DAVALILAR : 1) ... Bakanlığı
2) ... Kurumu
3) ... Kurulu
DAVANIN KONUSU : ... A.Ş. tarafından 31/05/1991 tarihli Genel Kurul kararıyla esas sözleşmede yapılan değişiklikle kurucu intifa senetlerine getirilmiş olunan sermaye kısıtı kararının onaylanmasına ilişkin Ticaret Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından verilen uygun görüş/onayların yokluk/butlan tespitlerinin yapılması ve iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'UN DÜŞÜNCESİ : Davanın görev yönünden reddi ile dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY :
... A.Ş. tarafından 31/05/1991 tarihli Genel Kurul kararıyla esas sözleşmede yapılan değişiklikle kurucu intifa senetlerine getirilmiş olunan sermaye kısıtı kararının onaylanmasına ilişkin Ticaret Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından verilen uygun görüş/onayların yokluk/butlan tespitlerinin yapılması ve iptalleri istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Davacı tarafından, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesinde, birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'ın bakacağının belirtildiği gerekçesiyle davanın Danıştay'da açıldığı belirtilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş "genel görevli" mahkemeler olduğu; 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay'da çözümlenecek olanlar dışındaki davaları çözümleyeceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24/1-c maddesinde, "Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere" karşı açılacak idarî davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'ca karara bağlanacağı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3-a maddesinde, dilekçelerin görev ve yetki yönünden inceleneceği; 15/1-a maddesinde ise, 14. maddenin 3/a bendine göre adlî yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine, idarî yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemede açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'ın bakacağı; 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1. fıkrasında ise, aralarında maddi veya hukukî yönden bağlılık ya da sebep - sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği belirtilmiştir.
Kamu düzenine ilişkin nitelikler içeren ve doğal hâkim ilkesinin de söz konusu olacağı sonuçlara etkili olan mahkemelerin görevlerine ve yetkilerine ilişkin kuralların, idari yargılamada özel bir yeri ve önemi bulunmakta olup, 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinde ilk inceleme konularının başında öngörülen görev ve yetkiye ilişkin ilkelerin öncelikle ele alınıp değerlendirileceği, ilk inceleme aşamasında uyuşmazlık, mahkemenin görev veya yetkisinde görülmezse yargılamanın daha sonraki evrelerine geçilemeyeceği ve ayrıca 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesinde öngörülen birlikte dava açılabilme imkânının, görev ve yetkiden sonra gelen bir ilk inceleme konusu ve usul ilkesi olduğu açıktır.
Dava açmayı kolaylaştıran, az gider ve emek tüketilmesini amaçlayan ve böylece dava ekonomisine yönelik bir özellik içeren 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesine öncelik verilerek görevsiz bir mahkemenin görevli hâle getirilmesi mümkün olmayıp, 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesindeki birden çok işleme aynı dilekçeyle dava açılabilmesi imkânının, kural olarak aynı mahkemenin görev ve yetkisine giren işlemler açısından mevcut olduğu hususu 2577 sayılı Kanun'un düzeni ve ilke sıralamasının doğal bir sonucudur. Aksi hâlde, başka mahkemelerin yetki alanına giren işlemler arasında ilişkiler kurularak ve olası yorumlar geliştirilerek, dava ekonomisine yönelik bir usul kuralına mahkemelerin görevlerini belirleyen bir boyut kazandırılmış olacaktır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un 38. maddesinde belirtilen "bağlantılı davalar" kavramı ile 2575 sayılı Kanun'un 24. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde yer alan "birden çok idare mahkemesinin yetki alanına giren işler" kavramının birbirinden ayırt edilmesi gerekmektedir. "Birden çok idare mahkemesinin yetki alanına giren işler" ifadesinin, dava konusunun tek bir işlemden oluştuğu veya birden fazla işlemden oluşmakla birlikte bu işlemlerin birbirinden ayrılmasının mümkün olmadığı ve farklı yargı çevrelerini kapsayan uyuşmazlıklara çözüm getirmeyi amaçlayan sınırlı bir görev ilkesi olduğu kabul edilmelidir. Aksi durumda, bağlantılı davaların tamamının 2575 sayılı Kanun'un 24. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi kapsamında Danıştay'da görülmesi sonucu doğacaktır.
Bu nedenle, üç farklı işleme karşı açılan davaya ilişkin dilekçenin reddine karar verilerek ayrı ayrı dava açılması hâlinde her davada yetkili olan mahkemece gerekirse bekletici sorun yoluyla çelişkisiz yargısal sonuçlara ulaşılabileceği, yetki sorununun çözümlenemez bir nitelik taşımadığı açık olduğundan, usûl ekonomisine ve dava açma şekline yönelik bir kurala, mahkemelerin görevlerini değiştirecek bir işlev kazandırılarak açılan davanın Danıştay'ın görevine girdiğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı; öte yandan, davanın, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesinde sayma suretiyle belirlenen Danıştay'ın ilk derece bakacağı diğer davalar kapsamında da değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, ... A.Ş. tarafından 31/05/1991 tarihli Genel Kurul kararıyla esas sözleşmede yapılan değişiklikle kurucu intifa senetlerine getirilmiş olunan sermaye kısıtı kararının onaylanmasına ilişkin Ticaret Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından verilen uygun görüş/onayların yokluk/butlan tespitlerinin yapılması ve iptali istemiyle açılan davanın, ... İdare Mahkemesi'nce çözümlenmesi gerekmektedir.
Nitekim, benzer uyuşmazlıklarda da aynı yönde kararlar verilmiş olup, bunlardan, ... Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından hissedarı olduğu ... Bankası A.Ş.'nin imtiyazlı paya sahip bazı ortaklarının temettü dışındaki ortaklık haklarının 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca Fon tarafından kullanılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu kararı ile bu kararın uygulanması bağlamında bankada hisse sahibi olan 122 kişiye ait imtiyazlı hisselerin temettü hariç ortaklık haklarının Fon tarafından kullanılmasına, bankanın yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdürünün görevden alınarak bu kişilerin yerine yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür atanmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Fon Kurulu kararının iptali istemiyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na karşı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da açılan dava Dairemizin 02/06/2015 tarih ve E:2015/547, K:2015/2043 sayılı kararıyla görev yönünden reddedilerek dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; keza, Bağtaşı Belediye Başkanlığı'nca mülga Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından 2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi çerçevesinde belirlenip internet sitesinde ilan edilen belediye nüfuslarına ilişkin listenin Belediyeye ilişkin kısmı ve ... tarih ve ... sayılı Tokat Valiliği işleminin iptali, bu işlemlerin dayanağı olan 6360 sayılı Kanun'un Geçici 2. maddesi ile Kanun eki 27 sayılı listenin Belediye ile ilgili kısmının, anılan Kanun'un 36/a maddesindeki "Geçici 2. maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları ilk Mahalli İdareler Genel Seçiminde" ibaresi ile 36/b maddesindeki "Diğer hükümleri yayımı tarihinde" ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması istemiyle Tokat Valiliği ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı'na karşı ilk derece mahkemesi olarak açılan davada, Danıştay Onuncu Dairesi'nin 28/02/2013 tarih ve E:2013/594, K:2013/1863 sayılı kararıyla davanın görev yönünden reddi ile dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Dosyanın Ankara İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 14/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.