Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/488
Karar No: 2015/1069
Karar Tarihi: 25.03.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/488 Esas 2015/1069 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2015/488 E.  ,  2015/1069 K.
  • USULSÜZ TEBLİĞ
  • GEREKÇELİ KARARIN TARAFLARA TEBLİĞ EDİLMEMESİ
  • DOSYANIN İADESİ NEDENİ
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 428
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 450
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Geçici Madde 3
  • YARGI HİZMETLERİNİN HIZLANDIRILMASI AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (6217) Madde 30
  • ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN (5235) Geçici Madde 2

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.06.2010 gün ve 2008/117 E-2010/148 K. Sayılı kararın incelenmesi davalılardan M.. B.. mirasçıları ile D.. G.. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 08.02.2012 gün ve 2010/12959 E- 2012/1677 K.sayılı ilamı ile;
(...Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan D.. G.. ve M.. B.. mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından davalılardan C.. O.."a kararın tebliği için çıkarılan tebligatın adresten ayrıldığından bahisle iade edildiği, bunun üzerine anılan davalının ceza davasındaki vekiline kararın tebliğ edildiği görülmüştür. Oysa, ceza yargılamasındaki vekilinin eldeki dava dosyasında vekaletnamesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle vekile yapılan tebliğ usulüne uygun değildir. Tebligat Kanununda yapılan değişiklikler ve adrese dayalı kayıt sistemi uyarınca davalı C.. O.."ın adresi araştırılarak kararın tebliği gerekirken bu hususun gözetilmemiş olması kararın bozulmasını gerektirmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.  
 
TEMYİZ EDEN: Davalılardan M.. B.. mirasçıları ile D.. G.. vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılardan M.. B.. mirasçıları ile D.. G.. vekili tarafından temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, “...kararın taraflara tebliğ edilmemesinin HUMK"nun 428 ve devamı maddelerinde belirtilen bozma sebeplerinden olmadığı…” gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.  
Direnme kararını, davalılardan M.. B.. mirasçıları ile D.. G.. vekili temyiz etmiştir.  
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; gerekçeli karar tebliğinin yapılmaması hususunun bozma nedeni yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere; 01 Ekim 2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) yürürlüğe girmiş; anılan Kanun’un 450. maddesiyle de 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleriyle birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte yasa koyucu uygulamada birtakım sorunların ortaya çıkmasını engellemek için,  6100 sayılı Kanunda geçiş hükümlerini ayrıca düzenlemiştir.    
6217 sayılı Kanun’un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen Geçici Madde 3 (Ek:31.03.2011– 6217/30 md.):
“(1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici  2"nci maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (3) Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.”
düzenlemesini içermektedir.  
Yukarıdaki madde metninden, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarih ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı anlaşılmaktadır.  
Buna göre, 07.10.2004 tarih ve 25606 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.09.2004 kabul tarihli ve 5236 sayılı Kanun’un 16.maddesi ile yapılan değişiklikten önce yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi:
“Mahkemei Temyiz aşağıda beyan olunan esbaptan dolayı temyiz olunan hükmü nakzeder.
1-Kanunun ve iki taraf beynindeki mukavelenin yanlış tatbik edilmiş olması.
2-Mahkemenin davayı rüyete vazifedar bulunmaması,
3-İki tarafı ve sebebi müttehit bir dava hakkında yekdiğerine mütenakız kararlar verilmesi,
4-Usulü muhakemeye muhalefet edilmesi,
5-Meselei maddiyenin takdirinde hata edilmesi,
6-İki taraftan birinin davasını ispat için serdettiği delillerin sebebi kanuniye müstenit olmıyarak kabul edilmemesi, Usulü muhakemeye muhalefetten dolayı bir hükmün nakzolunabilmesi mahkemeye ait vazaifte usulü muhakemenin ihlal olunmasına ve işbu kusur ve hatanın lahik olan hükmü tağyir edecek derecede bulunmasına veya müddei, yahut müddeaaleyh tarafından usulü muhakemenin tağyir ve ihlal olunduğunu ispat edecek derecede itiraz olunup da mahkemede tetkik edilmemiş olmasına mütevakkıftır.”
Hükmünü içermektedir.
Maddede, Yargıtayın hangi sebeplerden dolayı temyiz olunan kararı bozacağı düzenlenmektedir. Görüldüğü üzere, anılan madde metninde gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmemesi, tebliğin geçersiz olması veya usulsüz tebliğ hallerinin, hükmün bozulması için bir neden olarak kabul edilmediği anlaşılmaktadır.
Nitekim, Yargıtay sapma göstermeyen uygulamasına göre, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmemesi, tebliğin geçersiz olması veya usulsüz tebliğ hallerinin bir geri çevirme nedeni olarak kabul edilip; anılan eksikliğin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmektedir (Hukuk Genel Kurulunun 03.12.2014 gün ve E:2014/11-698, K:2014/1005 sayılı ilamı).
Yapılan açıklamalar karşısında; yerel mahkemenin, Özel Daire bozma ilamına karşı “…kararın taraflara tebliğ edilmemesinin bozma sebeplerinden olmadığı…” gerekçesiyle önceki kararında direnmesi usul ve yasaya uygundur.
Ne var ki bozma nedenine göre işin esasına ilişkin temyiz itirazları incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.  
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan, davalılardan M.. B.. mirasçıları ile D.. G.. vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.  

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi