Esas No: 2020/16217
Karar No: 2022/17170
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/16217 Esas 2022/17170 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hakaret suçu hükümlüsüne ilişkin karar temyiz edildi. Temyiz isteğinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçildi. Ancak, mahkeme kararında sanığın müdafisiz alınan kolluk ifadesi hükme esas alınamayacağı belirtildi. Ayrıca, CMK'nın 251. maddesi kapsamına giren suç yönünden Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunlu görüldüğünden hüküm bozuldu ve dosya yeniden değerlendirilmek üzere hüküm mahkemesine gönderildi. Kanun maddelerine göre, CMK'nın 148/4. maddesi müdafisiz alınan kolluk ifadelerinin hükme esas alınamayacağını belirtirken, CMK'nın 213. maddesi ise çelişkili ifadelerin değerlendirilmesi konusunda kılavuzluk etmektedir. CMK'nın 251. maddesi ise basit yargılama usulünü düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) CMK'nın 148/4. maddesinde yer alan "Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz" ve aynı Yasa'nın 213. maddesinde yer alan "Aralarında çelişki bulunması halinde; sanığın, hâkim veya mahkeme huzurunda yaptığı açıklamalar ile Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan veya müdafiinin hazır bulunduğu kolluk ifadesine ilişkin tutanaklar duruşmada okunabilir." şeklindeki yasal düzenlemeler karşısında, sanığın müdafisiz alınan kolluk ifadesinin hükme esas alınamayacağının anlaşılması, sanık ile sanığın eşi tanık ...'ün mahkemede, tanık ...'ün ... Polis Merkezi Amirliğine ait hattı arayıp sanığı arayanların polis olduğunu teyit ettikten sonra sanığın bir daha polis karakolunu aramadığını beyan etmelerine karşın, katılanlar ... ve ...'un, tanık ... ile görüşmelerinden sonra da sanığın hakaret eylemlerini sürdürdüğünü belirtmeleri karşısında; sanığın ... Polis Merkezi Amirliğine ait hattı arayıp aramadığına ilişkin HTS kayıtları getirtilip incelenmeden ve sanığın kolluk ifadesi dışlandıktan sonra katılanlara hakaret ettiğini gösterir delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.