2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/2043 Esas 2020/2406 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2043
Karar No: 2020/2406
Karar Tarihi: 05.03.2020

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/2043 Esas 2020/2406 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde sanığın inşa ettiği yapının 12x12 metre ölçüsünde olduğu ve briketlerle örüldüğü tespit edilmiştir. Yapının alt kısmı işyeri, üst kısmı ikamet olarak kullanılmıştır. Ancak, sanık sadece 08/05/2013 tarihli durdurma yapı tatil zaptına konu edilen eylemden dolayı cezalandırılabilir. Mahkemece TCK'nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılmadan verilen cezada hata olduğu belirlenmiştir. Sanığın temyiz itirazları kabul edilerek, kararın bozulmasına ve ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nın 43, 62, 52/2, 53 ve 2863 sayılı Kanunun 65/1.
12. Ceza Dairesi         2017/2043 E.  ,  2020/2406 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK"nın 43, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 10/04/2012 tarihli, 2012/7-349 Esas, 2012/152 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, yerel mahkemece, duruşmanın devamı niteliğinde olan 05/02/2015 tarihli keşifte sanık ...’in kimliği tespit edilip, yasal hakları hatırlatıldıktan sonra savunmasının alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bu hususta bozma öneren (1) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya kapsamında mevcut 08/05/2013 tarihli durdurma yapı tatil zaptında, sanık tarafından inşa edilen yapının (12 x 12 metre) ebatlarında, briketleri örülmüş vaziyette olduğunun tespit edildiği, dava konusu yapıya ilişkin olarak tanzim edilen 03/11/2014 tarihli görgü tespit tutanağında ise, 2 katlı yapının alt kısmının işyeri, üst kısmının ikamet olarak kullanıldığının, pencere ve kapılarının takılı olduğunun belirlendiği, Harran Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26/12/2014 tarihli ve 2014/470 Esas sayılı iddianamede, yalnızca 08/05/2013 tarihli durdurma yapı tatil zaptına konu edilen eylemden bahsedildiği, iddianame içeriğinde 03/11/2014 tarihli görgü tespit tutanağına konu edilen eyleme ilişkin bir anlatımın yer almadığı, bu itibarla, sanık hakkında 03/11/2014 tarihli eyleme ilişkin açılmış bir dava bulunmadığından, mahkemece belirlenen temel cezada, TCK’nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle artırım yapılmasında isabet görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    03/11/2014 tarihli görgü tespit tutanağına ilişkin olarak, Harran Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulup, dava açılması halinde dosyanın incelemeye esas dosya ile birleştirilip sonucuna göre TCK’nın 43. maddesinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığa ek savunma hakkı verilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule göre de;
    1- Sanık hakkında, 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesi uyarınca belirlenen 2 yıl hapis ve 5 tam gün karşılığı adli para cezasından, TCK’nın 43. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım yapılarak belirlenen 2 yıl 6 ay hapis ve 6 tam gün karşılığı adli para cezasından, TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında takdiri indirim uygulanarak netice cezanın 2 yıl 1 ay hapis ve 5 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi gerekirken, hesap hatası yapılıp, sanığın yazılı şekilde 1 yıl 13 ay hapis ve 5 tam gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı,
    2- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.