Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı SGK Başkanlığı ile davalı E… İ… Sigorta A.Ş. (eski ünvanı İ… Sigota A.Ş.) avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hatice Kamışlık tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dava; 17.08.2005 tarihli trafik-iş kazası kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin rücuan tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleridir.
Dava konusu olayda; davalı işveren M… İnş. İhr. ve Taah. Ltd. Şti. yönünden 506 sayılı Yasanın 10. madde koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan kusur raporunda, zararlandırıcı sigorta olayında sigortalının %30, işveren şirketin %20, sürücü N… M…’un %50 oranında kusurlu bulunmasına, işverenin 10. maddeye göre; tarafların kusur oranı gözetilmeksizin belirlenen ilk peşin sermaye değerinden, Borçlar Kanunu’nun 43-44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50"sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak kurum zararından sorumlu tutulmasının gerekmesine karşın Mahkemece; kararın gerekçe kısmında işverenin Kurum zararının tamamından sorumlu olduğunun kabul edilmiş olması isabetsiz ise de; temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni sayılmamıştır.
2-Teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı yada sadece birinden istemek hakkına sahiptir.
Davacı Kurum davayı Borçlar Kanununun 50 ve 51.maddelerinde yer alan teselsül hükümlerine dayalı olarak açmıştır. Davalı N… M… yönünden davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi olup, anılan madde ve teselsül hükümleri uyarınca davalıların toplam %70 kusur oranları gözetilerek, Kurum zararının %70’inden sorumlu olduğu gözetilmeksizin, %50 kusur oranına göre Kurum zararından sorumlu olduğuna karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
3-Sigorta şirketleri, sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmişse araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabilirler. Bu bağlamda, rücu alacağıyla birlikte hüküm altına alınan avukatlık ücreti, yargılama gideri, karar ve ilam harcı yönünden de bu sınırlandırma gözetilerek karar verilmesi gerekir. Buna göre;
-Dava konusu somut olayda, araç sürücüsü ve araç malikinin toplam %70 oranında kusurlu olduğu, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin değerli gelir toplamının kusur karşılığının (50.582,61x %70=) 35.596,82 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti altında kalan bu miktardan sorumlu olduğu gözetilmeksizin, sigorta şirketinin 50.000 TL poliçe limitinin tamamından sorumlu olduğuna karar verilmiş olması,
-Kurumun iş bu dava da talep ettiği miktarın, davalı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sorumlu olduğu alacak miktarının altında kaldığının anlaşılması karşısında, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tamamından, diğer davalılar ile birlikte sorumlu tutulması gereği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı SGK Başkanlığı ile davalı E… İ… Sigorta A.Ş. avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan İ… Sigorta A.Ş. (E… İ… Sigorta)"ye iadesine, 10.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.