Esas No: 2021/2264
Karar No: 2022/673
Karar Tarihi: 15.02.2022
Danıştay 10. Daire 2021/2264 Esas 2022/673 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/2264 E. , 2022/673 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2264
Karar No : 2022/673
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ...
İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyize konu kabule ilişkin kısmının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesince verilen 09/11/2020 tarih ve E:2019/6486, K:2020/4657 sayılı kararın davalı idare tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının Aydın Devlet Hastanesinde yapılan ameliyatı sonrasında vücudunda parça unutulması üzerine ikinci kez ameliyat olmak zorunda kaldığı ve olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddialarıyla 15.000,00 TL cismani olmak üzere toplam 25.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren, 25.000,00 TL manevi tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ilgililer hakkında açılan ceza davası kapsamında hazırlanan Adli Tıp Genel Kurulu raporunda davacının vücudunda dren unutulmasının ve bu nedenle yapılan ikinci ameliyatın davacıda herhangi bir iş gücü kaybına neden olmadığının belirtildiği, davacının çalışma gücünü engelleyen bir durumun tespitinin yapılmadığı, idarenin sorumluluğunu doğuran olay nedeniyle çalışılamadığının ya da davacının eşine yardım edememesi nedeniyle zarara uğradığının somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı gerekçesiyle maddi ve cismani tazminat istemi yönünden davanın reddine, vücudunda tıbbi malzeme unutulan davacının ikinci kez ameliyat olmak zorunda kalması nedeniyle ağır elem ve üzüntü duyacağı gerekçesiyle duyulan elem ve üzüntüye karşılık olmak üzere takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmına karşı davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine, Danıştay Onuncu Dairesinin 09/11/2020 tarih ve E:2019/6486, K:2020/4657 sayılı kararıyla, hukuk ve usule uygun bulunan kararın bu kısmının onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usul yönünden, davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise, olayda tazminat ödenmesi için gereken koşulların oluşmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin esasa yönelik karar düzeltme isteminin reddi, hükmedilen tazminat tutarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihine yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 09/11/2020 tarih ve E:2019/6486, K:2020/4657 sayılı kararı kaldırılarak davacının temyiz istemi yeniden incelendi:
İdare Mahkemesi kararının temyiz istemine konu manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının incelenmesi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Kararın temyize konu manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
İdare Mahkemesi kararının, kabulüne karar verilen manevi tazminat tutarına dava tarihinden (25/08/2011) itibaren yasal faiz işletilmesine ilişkin kısmının incelenmesi:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesinin, davacının ön karar başvurusunda bulunduğu tarihte yürürlükte olan halinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği; bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabileceği kuralı yer almakta olup, anılan maddede, idari eylemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için idareye başvuruda bulunulmasının, dava ön şartı olarak öngörülmesi ve zararın idare tarafından en erken bu tarihte sulhen ödenebilecek olması nedeniyle yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, adli yargıda dava açılması halinde ise adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında, "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." kuralı yer almıştır. Anılan hükümde usul hukuku kuralı olan taleple bağlılık ilkesi düzenlenmiştir. Söz konusu ilke uyarınca hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceği açıktır. Ayrıca söz konusu Kanun hükmü, emredici hüküm olduğundan mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, dava dilekçesinde talep edilen 15.000,00 TL cismani ve 10.000,00 TL maddi tazminata dava açıldığı tarihten itibaren, 25.000,00 TL manevi tazminata ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi isteminde bulunulduğu, İdare Mahkemesince, cismani ve maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden (25/08/2011) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu haliyle, Mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarına, taleple bağlılık ilkesi gereği kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "dava tarihinden (25/08/2011)" ibaresinin, "taleple bağlılık ilkesi gereği kararın kesinleştiği tarihten" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin esasa ilişkin temyiz isteminin reddine,
2. Davalı idarenin kabul edilen tazminat tutarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihine yönelik temyiz isteminin kabulüyle ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan "dava tarihinden (25/08/2011)" ibaresinin, "taleple bağlılık ilkesi gereği kararın kesinleştiği tarihten" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 15/02/2022 tarihinde esas yönünden oy birliği, kabul edilen tazminat tutarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihi yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) - KARŞI OY :
Davacı tarafından, dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminata kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi isteminde bulunulduğundan, İdare Mahkemesince hükmedilen manevi tazminat tutarına, taleple bağlılık ilkesi gereği, kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.