Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/6319 Esas 2014/10494 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6319
Karar No: 2014/10494
Karar Tarihi: 09.04.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/6319 Esas 2014/10494 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/6319 E.  ,  2014/10494 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/12/2013
    NUMARASI : 2013/155-2013/669

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Kural olarak dava hakkı, o hakkın sahibi olan kimseye aittir. Başvuru tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan HMK"nın 71 maddesinde, dava açmaya ehil olan kişinin davasını bizzat yahut atayacağı vekil aracılığıyla ikame ve takip edeceği açıklanmıştır. Anılan hüküm uyarınca hak sahibi davayı bizzat açabileceği gibi vekil aracılığıyla da açabilir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35.maddesine göre de, dava açmak hakkının yalnız baroya kayıtlı avukata ait olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlu şirketin yetkilileri A. Ö. ve Y.Ö. olup, şirket adına talepte bulunan G. E. Ö. dava açma konusunda vekalet ehliyeti olmayan bir kişidir. Bu nedenle şirket adına icra mahkemesinde şikayette bulunma, borca ve imzaya itiraz etme yetkisi bulunmamaktadır.
    HMK"nın 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin 1.fıkrasının (e) bendinde; “dava takip yetkisine sahip olunması”na yer verilmiştir. Aynı kanunun 115/1 ve 2. maddesinde de; “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” düzenlemesine yer verilmiştir.
    HMK"nın 115/3. maddesinde ise; dava şartı noksanlığı, mahkemece davanın esasına girilmesinden evvel fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ancak hüküm anında noksanlık giderilmiş ise, başlangıçtaki dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın usulden reddedilemeyeceği belirtilmektedir.
    Somut olayda, G. E. Ö."ün şirket adına dava takip yetkisi olmadığı yargılama boyunca mahkemece fark edilmediği gibi, taraflarca da ileri sürülmemiştir. Bu durumda, mahkemece HMK"nın 115. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle istemin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de; temyiz edenin sıfatı nazara alınarak, aleyhe bozma yasağı nedeni ile bu husus bozma nedeni yapılmamış, kararın onanması gerekmiştir.
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 25,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.