Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/605 Esas 2016/8517 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/605
Karar No: 2016/8517
Karar Tarihi: 26.05.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/605 Esas 2016/8517 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, kat mülkiyeti kurulu anagayrimenkulde ortak alana müdahalenin önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davacılar, ortak alana izinsiz müdahale eden davalıların yapılan değişiklikleri geri almasını ve kullanımlarının sınırlandırılmasını talep etmiştir. Mahkeme, keşif sırasında bahçenin küçük olduğu ve alt kattakilerin mahremiyetinin korunması açısından bahçenin tüm ailelerin birlikte kullanımına uygun büyüklükte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, mahkemece davalıların bahçeye ne gibi müdahalede bulunduklarının tespit edilmesi gerektiği ve ortak alanlardan tüm kat maliklerinin yararlanacağı göz önünde bulundurulduktan sonra karar verilmesi gerektiği görüşünde olmuştur. Kararda, kat mülkiyeti yasasının 16. ve 19. maddelerine de vurgu yapılmıştır. Kat malikleri, anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olup, bu yerleri arsa payı oranında kullanma hakkına sahiptir. Tüm kat maliklerinin yazılı rızası olmadıkça ortak yerlerde onarım, tesis ve değişiklik yapılamaz.
18. Hukuk Dairesi         2016/605 E.  ,  2016/8517 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... vd.Vek.Av....
    DAVALILAR : ... vd. Vek.Av....

    Dava dilekçesinde, ortak alana müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, kat maliklerinin onayını almadan ortak alan olan bahçeyi kendi kullanımlarına tahsis eden ve bu alanlarda tesis ve değişiklik yapan davalıların müdahalesinin önlenmesi ile yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece, özellikle keşif sırasında uyuşmazlık konusu olan bahçe bizzat gezilerek görülmüş, bahçenin alan olarak küçük olduğu alt katta birbirine bitişik iki bağımsız bölümde iki ailenin oturduğu bahçeye girildiğinde davalıların özel hayatının ihlal edilmesinin kolaylıkla mümkün olabileceği fotoğraflardan da anlaşıldığı üzere bahçenin tüm ailenin birlikte kullanımına uygun büyüklükte olmadığından hakkaniyete göre kullanımın ne şekilde yapılacağı belirlenmek istenilmiş ise de; bahçenin yeteri kadar büyüklükte olmaması nedeniyle hakkaniyete uygun kullanımında belirlenemediği alt katta oturan ailelerin mahremiyetlerinin korunmasına ilişkin hakkın davacının bahçeyi kullanma hakkından daha üstün olduğu, tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere uzun yıllar sitede bahçeyi alt kattakilerin kullandığına bir teamül oluştuğu, anayasa kanun ve hukuka uygun olarak oluşan vicdani kanaate göre davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava,kat mülkiyeti kurulu anagayrimenkulde ortak alana müdahalenin önlenmesi,ortak alanı kullanma hakkının kısıtlanmasına yönelik davranışların engellenmesi istemine ilişkindir.
    Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesi hükmüne göre, tüm kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklikler yaptırılamaz. Öte yandan, anılan Yasanın 16. maddesi hükmüne göre de kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olup bu yerleri, aksine sözleşme olmadıkça her kat maliki arsa payı oranında kullanma hakkına sahiptir.
    ...
    Somut olayda, keşifte dinlenen tanıklar bahçenin alt kat malikleri tarafından kullanıldığını, üst kat maliklerinin de çatı boşluğunu kullandıkları belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda projeye aykırı olarak bahçeye ne gibi müdahalede bulunulduğu ve tüm dosya kapsamından da davalıların ortak yer olan bahçeye masa, sandalye vs. koymak suretiyle kullandığı konusu net olarak anlaşılamamaktadır. Davacıların ortak bahçeyi kullanma haklarından vazgeçtiklerine dair yazılı bir beyanlarıda bulunmamaktadır. Bu bağlamda mahkemece davalıların bahçeye vaki ne gibi müdahaleleri olduğu tespit edilerek, ortak alanlardan tüm kat maliklerinin yararlanacağı gözönünde bulundurulmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.