Esas No: 2020/1811
Karar No: 2022/835
Karar Tarihi: 15.02.2022
Danıştay 8. Daire 2020/1811 Esas 2022/835 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/1811 E. , 2022/835 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1811
Karar No : 2022/835
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- ... Odası
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Birliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava ...tarih ve E:...K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, sahibi ve mesul müdürü olduğu ... Eczanesini muvazaalı işlettiğinden bahisle 6643 sayılı Kanun'un 30/c maddesi uyarınca hakkında 180 gün süre ile sanat icrasından men cezası verilmesine ilişkin TEB 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası Haysiyet Divanı’nın ...tarih ve ...sayılı kararı ile anılan kararın aynen kabul ve tasdik edilmesine ilişkin Türk Eczacılar Birliği Yüksek Haysiyet Divanı'nın ...tarihli ve ...sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; Anayasa'nın 48. ve 49. maddesiyle güvence altına aldığı çalışma hakkının sınırlandırılmasına yönelik işlemin sırf kanaate dayalı olarak tesis edilmesinin mümkün olmadığı, çalışma hakkını sınırlayacak bir idari tasarrufun ancak, somut bilgi, belge ve tespitlere dayalı olarak tesis edilmesi, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı hukuka bağlı devlet anlayışının doğal bir sonucu olduğu dikkate alındığında, davacının eczanesinin muvazaalı olarak işletildiğinin, muvazaa olduğu hususunun objektif bilgi ve belgelere dayandırılmadığı, başka bir anlatımla muvazaa iddiasının açıkça kanıtlanamadığı anlaşıldığından, eczanenin muvazaalı işletildiğinden bahisle 180 gün meslekten men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul Eczacı Odası Haysiyet Divanınca verilen kararın onaylanmasına dair Türk Eczacıları Birliği Yüksek Haysiyet Divanının ...tarihli ve .... sayılı kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı Türk Eczacıları Birliği tarafından; Bölge İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğu, eczanede yapılan denetimde eczacının eczanede bulunmadığı, telefonla aranması üzerine eczaneye geldiği, davacının bizzat eczanenin asıl sorumlusu olarak ifade ettiği ...isimli şahsın davacının Van'daki eczanesinde de çalıştığı, o dönemde 1.000-TL, halihazırda 2.750-TL maaş almasına rağmen ciddi meblağları bulan gayrımenkul yatırımları yaptığı, adı geçenin cüzi bir gelirle anılan gayrımenkulleri nasıl edindiğinin açıklanamadığı, davacının Van'da eczane işletirken de çocuğunun okul durumunu nedeniyle eczanesinin başında bulunmadığı, aylık 4.000 - 5.000 reçete yapıldığının belirtilmesine karşılık tüm bu evrakların her ay kargo ile Van'daki muhasebeciye gönderilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, muhasebeci ve kira ödemelerine ilişkin çelişkili bilgiler verildiği, davacının babası ...adına aylık 3.000-TL düzenli olarak yapılan ödemenin esasen davacının diplomasını kiralanmasına ilişkin ödeme olduğu, eczane hesabından ...ın telefon faturası ve çocuğunun harç masraflarının ödendiği, tespit edilen hususların yeterince somut ve şüpheye yer bırakmayacak nitelikte olduğu, muvazaanın somut delillerle ve kesin biçimde ikrar ya da noterde imzalanmış bir sözleşme ya da savcılıkta verilmiş ifade tutanağı, vb. dışında kanıtlanmasının hukuken imkansız olması karşısında, muvazaanın emare ve karineye göre saptanması ve meslek odasınca buna göre yaptırım uygulanmasının fiili bir zorunluluk olarak ortaya çıktığı, gizliliğin esas olduğu bu eylemin saptanmasında şüpheden tamamen uzak tespitlerde bulunulmasını aramanın fiilen imkansız olacağı gibi eylemde bulunan pek çok failin yaptırımdan uzak kalması sonucunu doğuracağı, somut olayda davacının üçüncü kişiler ile arasındaki hayatın olağan akışına aykırı maddi ve manevi hukuki ilişki dikkate alındığında muvazaanın yeterince tespitle ortaya konulduğunun açık olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı İstanbul Eczacı Odası tarafından; İdare Mahkemesince davacının eczanesinin muvazaalı olarak işletildiği olgusunun objektif bilgi ve belgelere dayandırılmadığı, muvazaa iddiasının açıkça kanıtlanamadığı belirtilmekle birlikte, davacının Van'daki eczanesinde de çalışan ve mülkleri nedeniyle çalışmaya ihtiyacı olmadığı belirtilen ... ile olan ilişkisi hakkında hiçbir değerlendirmede bulunulmadığı, davacının Van'daki eczanesinin başında da bulunmadığı, soruşturma dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde açık ve belirgin bir muvazaa tablosunun ortaya çıktığı, davacının eczanesini muvazaalı olarak işlettiğine yönelik yazılı bir belge bırakmasının beklenemeyeceği, bu noktada Mahkemenin gerekçesinin, muvazaanın cezasız bırakılmasına ve buna paralel olarak muvazaa ilişkisinin artış göstermesine neden olacağı belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, hukuka ve usule uygun olduğu belirtilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 15/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.