12. Hukuk Dairesi 2014/8341 E. , 2014/10462 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sakarya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2013/193-2014/30
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlu şirket vekili 27.12.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda 13.12.2012, 14.12.2012, 20.12.2012, 21.12.2012 ve 22.12.2012 tarihinde yapılan ihalelerin feshini talep etmiş, mahkemece işin esasına girilerek yapılan inceleme sonunda, ihalelerin usulüne uyun olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine ve davacının feshi istenilen toplam 1.781.185,00 TL ihale bedelinin % 10"u olan 178.118,50 TL para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İİK"nun 134/2.maddesi uyarınca “ihalenin feshini, Borçlar Kanunu"nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler”. Aynı maddenin 6.fıkrasına göre ise; “satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.”
Somut olayda feshi istenen 13.12.2012 ve 14.12.2012 tarihli ihaleler yününden, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK"nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu gibi, başvuru aynı maddenin 6.fıkrası kapsamında da değildir. Şikayetçiye yapılan satış ilanı tebligatının usule uygun olduğu kabul edildiğine göre, feshi istenen 13.12.2012 ve 14.12.2102 tarihli ihaleler yönünden istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden bu taşınmazlar yönünden verilen karar sonucu itibari ile doğrudur.
Diğer yandan İİK"nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, 20.12.2012 tarihinde satışı yapılan Sakarya ili A. ilçesi S. m.. 350 ada 51 parselde bulunan 25.000,00 TL muhammen bedelli 714 numaralı bağımsız bölümün 26.300,00 TL"ye, 26.000,00 TL muhammen bedelli 716 numaralı bağımsız bölümün 27.310,00 TL"ye, 30.000,00 TL muhammen bedelli 717 numaarlı bağımsız bölümün 31.310,00 TL"ye, 30.000,00 TL muhammen bedelli 718 numaralı bağımsız bölümün 31.310,00 TL"ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedellerinin taşınmazların muhammen bedellerinin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Bu durumda şikayetçinin ihale bedeli muhammen bedelinin üzerinde olan 714, 716, 717, 718 bağımsız bölüm numaralı bu taşınmazlar yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu taşınmazlar yönünden de istemin reddi sonucu itibariyle doğrudur.
İİK"nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacının para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. Bu durumda şikayetçinin 13.12.2012 tarihli ve 14.12.2012 tarihli ihaleler yönünden ihalenin feshi istemi süre aşımı nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddedileceğinden ve 20.12.2012 tarihinde ihalesi yapılan 715, 716, 717 ve 718 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlar yönünden ihalenin feshi istemi hukuki yarar yokluğu nedeniyle işin esasına girilmeden reddedileceğinden bu taşınmazların ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Sakarya 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.01.2014 tarih ve 2013/193 E., 2014/30 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2. bendinde yer alan; "Talebin reddine karar verilmesi nedeniyle davacının feshi istenilen toplam 1.781.185,00 TL ihale bedelinin % 10"u olan 178.118,50 TL para cezasına mahkum edilmesine," cümlesinin tamamının karar metninden çıkarılmasına, yerine "Şikayetçinin; işin esasına girilmek suretiyle ihalenin feshi isteminin reddine karar verilen taşınmazların toplam ihale bedeli olan 787.955,00 TL"nin % 10"u olan 78.795,50 TL para cezasına mahkumiyetine" cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.