11. Hukuk Dairesi 2018/2904 E. , 2019/4165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/02/2018 tarih ve 2017/1026-2018/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 26.647 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı ... şirketi nezdinde İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan iş yerinde çalışırken geçirdiği iş kazası sonucunda maluliyete uğradığını, iş kazası, işverenin gerekli önlemleri almadığından kaynaklandığından meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olduğunu, zararın tazmini için sigorta şirketine başvurmuşsalar da sonuç alamadıklarını ileri sürerek, uğranılan zararın şimdilik 13.500,00 TL’sinin zararın tazminine ilişkin ihbarnamenin davalı şirkete tebliği tarihi olan 10.02.2009 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, akabinde 17.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 20.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçe teminatının şahıs başına 20.000, 00 TL ile sınırlı olduğunu, söz konusu kaza sebebiyle davacıya toplamda 11.237,00 TL ödeme yapıldığını söz konusu ödemelerin mahsubu gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davaya konu sigorta poliçesi sebebiyle davacıya toplamda 11.237,00 TL ödeme yaptığı, poliçe teminat limitinden zikredilen tutar mahsup edildiğinde davacının tazminini talep edebileceği 8.762,13 TL alacağı kaldığı, ancak, davacı yanca, davaya konu iş kazası sebebiyle işveren aleyhine açılan davada davacı yararına 26.324,04 TL" ye hükmedildiği ve bu tutarın tahsil edildiğini, poliçe teminat limiti dahilinde kalan 8.762,13 TL’ye hükmedilmesinin davacının mükerrer tazminat almasına sebep olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, işveren sorumluluk sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından İstanbul Anadolu 10. İş Mahkemesine 05.02.2009 tarihinde işveren aleyhine, aynı olaya dayalı tazminat davası açılmış olup, mahkemenin 2014/444 Esas, 2015/187 Karar sayı ve 26.05.2015 tarihli kesinleşmiş kararı ile 26.324.04 TL tazminata hükmedilmiş, karar Anadolu İcra Müdürlüğünün 2012/2688 Esas sayılı dosyasında icraen tahsil edilmiştir.
İş mahkemesi dosyasının incelenerek, davacının icra edilen iş mahkemesi ilamı dışında, işverenden başka tazminat talep etmesi mümkün değil ise eldeki dava yönünden 11.237.87 TL"nin sigorta şirketince davacıya ödenmesine; bakiye 8.762.13 TL"nin ise davadan sonra işverence icra dosyasında ödenmiş bulunmasına göre, davacının tüm zararının işveren tarafından karşılandığı dikkate alınarak, davacıya ödeme tarihleri gözönünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, ödemelerin bir kısmının davadan sonra yapılması olgusunun gözardı edilmesi suretiyle davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru değildir.
Diğer taraftan, davacı tarafından iş mahkemesinde açılan davada, bozmadan sonra alınan aktüer bilirkişi raporunda davacı zararının 50.749.51 TL olduğu tespit edilmiş, mahkemece taleple bağlı kalınarak 26.324.04 TL"ye hükmedilmiştir.
Davacının, aradaki farkı işverenden talep etmesinin mümkün olması durumunda, 8.762.13 TL"yi de davalı ... şirketinden talep etmesi mümkündür.
Bu halde aradaki fark için davacının işveren aleyhine dava açıp açmadığı, açmış ise sonucunun araştırılması iş dosyası kapsamına göre davacının farkı işverenden talep etmesinin mümkün olması halinde, 8.762.13 TL yönünden tahsilde tekerrür etmemek üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tüm bu hususların gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.