Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2768
Karar No: 2019/4164

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2768 Esas 2019/4164 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2768 E.  ,  2019/4164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Dinar Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19/04/2017 tarih ve 2015/433 E - 2017/158 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 24/01/2018 tarih ve 2017/1141- 2018/54 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mustafa Ibrahim Adır tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, dava dışı sigortalı şirket tarafından gerçekleştirilen Dinar Rüzgar Enerji Santrali kapsamınında bulunan 50 adet rüzgar tribünün yer aldığı 3 adet fazın müvekkili tarafından 30.04.2014 tarihinde makine kırılması, kar kaybı makine kırılması sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, sigorta ile teminat alınan Faz 2 de bulunan 3 ve 30 numaralı rüzgar türbinleri trafosundaki proje dizayn kusuru sebebiyle gerçekleşen hasar neticesinde sigortalı şirkete 29/04/2015 tarihide 78.888,78 TL ve 162.900,19 TL hasar bedelinin ödendiğini, müvekkilinin bu suretle sigortalısının haklarına halef olduğunu, zararın, söz konusu türbinleri sigortalı şirket ile imzalamış olduğu 20.12.2012 tarihli sözleşme kapsamında yapan davalı şirketin kusurundan kaynaklandığını ileri sürerek, asıl davada 78.888,78 TL’nin, birleşen davada ise 162.900,19 TL’nin 29.04.2015 tarihinden işeyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili asıl ve birleşen davalarda, sigortalı şirket ile akdedilen 22.02.2012 tarihli sözleşmenin 16. maddesiyle, yüklenicinin, kar kaybı gibi dolaylı zarar ve ziyandan sorumlu tutulmayacağının kararlaştırıldığını, asıl ile kararlaştırılan bu hükmün halef konumundaki sigorta şirketi için de geçerli olduğunu, dolayısıyla sigortalı şirkete kay kaybı adı altında yapılan ödemenin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, ekspertiz raporunda hasarın trafo girişinde parafodr bulundurulmamasından kaynaklandığının bildirildiğini, sözleşme kapsamında trafo girişlerine parafodr inşa etme hususunda müvekkilini yükümlülük altına sokan hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, parafodrun rüzgar enerji sistemlerinde mutlak olarak bulunması gerekli olan bir parça da olmadığını, trafo inşa eden şirketlerin ticari takdirleriyle parafodr bulundurup bulundurmama hususunu kendilerinin takdir ettiğini nitekim, sözleşme aşamasında inşa edilecek trafolara parafodr isteyip istemediğinin sigortalı şirketten sorulduğunu, sigortalı şirketin bu teklife olumlu olumsuz bir yanıt vermediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın proje kusuru nedeniyle oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmayacağı, davalı ile dava dışı Olgu Enerji Yatırım Üretim ve Tic. A.Ş. arasındaki sözleşmede hüküm altına alınan sorumsuzluk maddesinin geçerli olup olmadığı noktasında toplanan hukuki ihtilaf olduğu, bu nedenle bilirkişi raporuna itibar edilmediği, dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin 16. maddesinde sorumsuzluk anlaşaması niteliğinde hüküm bulunmakta olup, bu hükümle, yüklenicinin kar gibi dolaylı zararlardan sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığı, bu durumda, anılan sözleşme hükmünün ve TBK’nın 115/3. maddesinin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği, bu kapsamda, taraflar arasındaki işin yetkili makamlarca izinle yürütülen işlerden olduğunun aşikar olduğu ancak, normun koruma amacı teorisine göre, zikredilen normun koruduğu alanın borçlunun imalat kusurları ve neticeleri olduğu, anılan maddede, borçlunun alacaklının talimatlarından hafif derecede sapması halinde dahi sorumluluğunun kalkmayacağının düzenlendiği, ancak dava konusu edilen kar kaybının bir dizayn/proje kusuru olup, yüklenici olan davalının iş sahibi olan sigortalı şirketin talimatlarına uygun olarak bir eser teslim ettiği ve söz konusu projenin geçici kabulünün ve projelerin onaylandığı, sigortalı şirketin talimatları dışında yapılan bir işlem olmadığı için anılan madde hükmünün somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığı, dava dışı sigortalı şirketin hem projeleri onaylayıp hem de bu projelerden kaynaklı kar kayıplarını istemesinin dürüstlük kuralına uygun bir davranış olmayıp, hukuken de korunmasının mümkün olmadığı, davacı şirket sigortalanın halefi olduğundan ortaya konulan bu ilkenin onun açısından da geçerli olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, sigorta teminatına konu Rüzgar Enerji Santralinin sigortalı şirket tarafından inşa edilmiş olması sebebiyle yetkili makamlardan izin alma yükümlüğünün de sigortalı şirkette bulunmasına, yüklenici konumunda bulunan davalı şirketin yetkili makamlardan izin almasına gerek bulunmamasına ve dosya kapsamından da davalı şirketin söz konusu projeyi yetkili makamlardan aldığı izin doğrultusunda gerçekleştirdiği hususunda delil bulunmamasına rağmen ilk derece mahkemesi tarafından söz konusu işin yetkili makamlardan alınan izin doğrultusunda gerçekleştirilen bir iş olduğunun kabul edilerek, karar yerinde somut olaya uygulanma imkanı bulunmayan TBK’nın 115/3. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması isabetli görülmemiş ise de, davalı ile dava dışı sigortalı şirket arasında imzalanan sözleşmede rüzgar tribünlerinde profodor kullanmasına yönelik bir hüküm olmaması ve sigortalı şirketin projenin hiç bir aşamasında bu hususa yönelik bir itirazda bulunmaması sebebiyle davanın reddine dair kararın sonuç itibariyle doğru olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 17,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi