12. Ceza Dairesi 2019/982 E. , 2020/2396 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, kişilerin huzur ve sükununu bozma
Hükümler : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
Özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ile kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmediği, katılan vekilinin ise sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ile kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminde bulunduğu anlaşıldığından, hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği hakkında itiraz merciince karar verilmesi için bu kararla ilgili olarak dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmesi gerektiğine dair tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
A) Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ...’un, mağdur ... ile aralarındaki arkadaşlık ilişkisi sona erdikten sonra, sadece kendisinde ve mağdurda bulunan fotoğrafları, internet üzerinden paylaşarak, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Gerek mağdurun beyanlarına gerek mağdur tarafından sunulan internet çıktılarına göre, paylaşılan fotoğraflardan cinsel içerikli olanlar mağdura ait olmayıp, dosya kapsamında sadece sanıkla mağdurda mevcut ve mağdurun özel yaşam alanına ilişkin görüntüsünün ifşa edildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanığa yüklenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun sübut bulmasından dolayı beraat hükmünün bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
B) Kişisel verilerin kaydedilmesi ile kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mağdurun aşamalarda özde değişmeyen samimi beyanlarına, sanığın mağdura gönderdiğini kabul ettiği whatsapp mesajlarının içeriğine, mağdur tarafından dosyaya sunulan sahte facebook hesapları ile facebook üzerinden mağdura gönderilen mesajlara ilişkin belge örneklerine ve dosyada mevcut diğer delillere göre; sanık ...’nin, mağdur ... tarafından aralarındaki arkadaşlık ilişkisinin sona erdirilmesine tepki olarak, mağdurun adını çağrıştıran sahte facebook hesapları açtığı, mağdurun kendi facebook hesabında da mevcut olan poz vermiş şekilde çektirdiği bir fotoğrafını, kapak resmi olarak kullandığı bu hesaplarda, mağdurun ev adresi ile cep telefonu numarasını paylaştığı; ayrıca, mağdurun, whatsapp adlı uygulamada sanığı engelleyerek, kendisiyle iletişim kurmasına izin vermemesine rağmen sanığın facebook hesabından farklı zamanlarda ve çok sayıda mesaj göndermeye devam ederek, mağduru rahatsız ettiği anlaşıldığından, sanığın, iddianamede tarif edilen ve sübut bulan eylemlerinden dolayı zincirleme şekilde verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan TCK’nın 136/1 ve 43/1, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan TCK’nın 123/1. madde ve fıkraları gereğince, her iki suçtan mahkumiyet hükümleri kurulması gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle sanık hakkında CMK’nın 223/2-e madde, fıkra ve bendi uyarınca beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.