10. Ceza Dairesi 2018/2489 E. , 2019/1742 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İZMİR 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 27/07/2018 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, bu hususun Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64. maddesinin 1. fıkrası uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
B) Sanıklar ...,...,ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sanık ...’in suç konusu 943 adet uyuşturucu hapı evinde bir süre bulundurduğu, diğer sanık ... yönünden ise, sanık ...’ın, suç konusu 185 adet uyuşturucu hapı, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet hükmü kesinleşen ve sanık ... tarafından uyuşturucu madde almak için gönderilen ...’e, sanık ...’a götürülmek üzere teslim ettiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar ...ve ...’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçları tamamlandığından, suçların teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle TCK"nın 35. maddesinin uygulanması yönündeki tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/570 esas ve 2009/894 karar sayılı ilamına konu, hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıkların müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sanığın zincirleme suç kapsamında kabul edilen 21.07.2012 tarihli eyleminin sabit olmadığı, 02.11.2012 tarihinde evinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddelerin diğer eylemlerinin delili niteliğinde olduğu, sanığın 29.05.2012, 20.11.2012 tarihlerindeki tamamlanmış suçları ile 07.09.2012 tarihinde teşebbüs aşamasında kalan suçu nedeniyle, Mahkemesince temel cezadan uzaklaşılmak suretiyle belirlenen cezanın TCK’nın 43/1. maddesi gereğince yeterli miktarda, 1/3 oranında artırılmasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın ikinci kez mükerrirliğine karar verilirken, sanığın sabıka kaydında bulunan İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2006 tarihli 2005/723 esas ve 2006/425 karar sayılı ilamı yerine ikinci kez mükerrirliğe esas alınamayacak İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2009 tarihli 2008/127 esas ve 2009/85 karar sayılı ilamının esas alınması,Yasaya aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından sanığın mükerrirliğine ilişkin paragrafın çıkartılarak yerine “sanığın İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2006 tarihli 2005/723 esas ve 2006/425 karar sayılı ilamı ile mükerrir olması nedeniyle sanık hakkında hükmolunan cezasının infazında TCK’nın 58. maddesi gereğince ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık hakkında Mahkemesince belirlenen temel cezanın alt sınırdan yeterli oranda uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, 29.05.2012 tarihli eylem yönünden delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 29.05.2012 tarihli eylemi sabit ise de; uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet hükmü kesinleşen...’tan ele geçirilen suç konusu 943 adet uyuşturucu hapı verdiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
20/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.