Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2048
Karar No: 2019/4163
Karar Tarihi: 10.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2048 Esas 2019/4163 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2048 E.  ,  2019/4163 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/06/2016 tarih ve 2015/482-2016/439 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin, aralarındaki ticari ilişki sebebiyle dava dışı bir şirketten farklı keşidecilere ait 11 adet çeki ciro yoluyla devraldığını, bu çeklerden birinin de davaya konu çek olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin aracında gerçekleşen hırsızlık sonucunda aralarında davaya konu çekin de bulunduğu 250 adet çekin çalındığını, olaya ilişkin olarak bulunmuş oldukları şikayet neticesinde soruşturmanın halen devam ettiğini, davalı şirketin davaya konu çeke dayalı olarak keşideci ve diğer cirantalara karşı girişmiş olduğu takip neticesinde çek bedelini lehtar şirketten tahsil ettiğini, müvekkilinin çekin yetkili hamili olup, davalılarla lehtar şirket arasında çek düzenlenmesini gerektirecek herhangi bir ilişki olmadığını, davalıların çeki kötü niyetle iktisap ettiklerini ileri sürerek, davaya konu çekin veya çek bedelinin davalılardan istirdadını istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davacı şirkete karşı davaya konu çeke dayalı olarak yapılmış herhangi bir takip bulunmadığını, başlattıkları takip neticesinde de çek bedelinin lehtar şirket tarafından ödendiğini bu nedenle davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, müvekkilinin çeki iyi niyetle ticari ilişki sebebiyle iktisap ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılarca, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu çeke dayalı olarak başlatılan takipte davacı herhangi bir sıfatla yer almadığı gibi, takip neticesinde de borcun takip borçlularından olan dava dışı şirket tarafından ödendiği, bu ödemenin davacı yanın da kabulünde olduğu, davacı tarafından takip alacaklısına yapılmış bir ödeme bulunmadığı, bu itibarla davacının huzurdaki istirdat davası bakımından aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, çek istirdadı istemine ilişkindir. Davalı şirketçe, davaya konu çeke dayalı olarak diğer cirantalar ve keşideci aleyhine takip başlatıldığı, takip neticesinde çek bedelinin keşideci şirket tarafından ödendiği ve başlangıçta çek istirdadı istemine ilişkin olarak açılan davanın bu suretle çek bedelinin istirdadı davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının zikredilen takip dosyasında herhangi bir sıfatla yer almaması ve çek bedelinin de keşideci şirket tarafından ödenmesi gerekçe gösterilerek, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak 6102 sayılı TTK’nin 792. maddesi, "Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür."" hükmünü haiz olup, davacı, zikredilen madde gereği üzerine düşün ispat külfetini yerine getirmesi halinde çek bedelinin istirdadını çeki kötüniyetle veya ağır kusurlarıyla iktisap etmiş olan hamilden talep edebilecektir. Bu anlamda, çeke dayalı olarak çekin yetkili hamili olduğunu iddia eden davacıya karşı bir takip yöneltilmemesi ve çek bedelinin de üçüncü bir kişi tarafından ödenmiş olması, davacının zikredilen Yasa hükümlerine göre sahip olduğu haklara halel getirmeyecektir. Bu itibarla, mahkemece, davacı yana, zikredilen Yasa hükmünde belirtilen olguları ispat olanağı tanınarak, bu hususta sunulmuş olan delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi