1. Hukuk Dairesi 2016/8858 E. , 2019/5796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı şirket tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.11.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... Aralıkaltı vekili Avukat gelmedi yokluğunda, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ...’ın ... parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle kardeşleri ve onların ortak olduğu davalı şirkete devrettiğini, konu ile ilgili olarak davalı haricindeki diğer mirasçı kardeşlerine karşı açtığı tenkis davasının ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/501 Esas sayılı dosyasında kabul edildiğini ancak davalı şirket o dosyada taraf olmadığından talebinin kısmen kabulüne karar verildiğini ileri sürerek, saklı payının ihlali nedeniyle 90.822,16 TL’nin 16/02/2010 tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davanın hak düşürücü süreden ve zamanaşımından reddi gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmazın davacının mirasbırakanı ile ilgisinin olmadığını, temliklerin muvazaalı olmadığını ve edimlerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mirasbırakanın mal kaçırma amaçlı olarak taşınmazlarını temlik ettiği ve davacının saklı payının ihlal edildiğinin kesinleşen ... 10.Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/501 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 06/04/2001 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi ve çocuklarından davacı, dava dışı ... ve ... ile davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olan ... ve ...’in kaldığı, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz ... Belediye’si adına kayıtlı iken 14/09/1998 tarihinde yapılan ihale neticesinde davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 513. maddesinde tenkis davasının bağlı olduğu süre, zamanaşımı süresi olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, 4722 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 17. maddesi gereğince, mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihindeki yürürlükte olan hükümlere göre belirlenecektir.
Somut olayda gelince; mirasbırakan ...’in 743 sayılı TMK"nın yürürlükte olduğu dönemde 06/04/2001 tarihinde öldüğü, bu nedenle eldeki tenkis davasının anılan yasanın 513. maddesi uyarınca zamanaşımı süresine tâbi olduğu ve davalının zamanaşımı definde bulunduğu gözetilerek öncelikle bu yönden değerlendirme yapılması gerektiği açıktır.
Ne var ki; mahkemece zamanaşımı yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; anılan yasal düzenlemeler ve somut olgular göz önüne alınarak zamanaşımı yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
Davalının bu yönlere değinen ve yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.