Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10595
Karar No: 2019/5795
Karar Tarihi: 12.11.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/10595 Esas 2019/5795 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davasında, davacı annesinin mirasbırakanın muvazaalı olarak davalı oğluna taşınmazını devrettiğini iddia etmiştir. Mahkeme, muvazaanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, muvazaanın kanıtlandığına hükmederek kararı bozmuştur. Muvazaada, gerçek irade ve amacın ortaya çıkarılması zordur ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi önemlidir. Miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Kararda yer alan kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu\"nun 706., Türk Borçlar Kanunu\"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu\"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu\"nun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2016/10595 E.  ,  2019/5795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.11.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, evlilik dışı ilişkisi nedeniyle ailesi tarafından dışlandığını, miras bırakan annesi ...’nun ... parsel sayılı taşınmazdaki payını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğlu ...’a satış yoluyla devrettiğini, ...’ın da diğer erkek kardeşlerine pay temlikinde bulunduğunu ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., mirasbırakanın ihtiyacı nedeniyle taşınmazdaki payını satmaya karar verdiğini, kendisinin de bedel karşılığında satın alarak üzerinde ev inşasına başladığını ancak borçlandığı için bir kısım paylarını satmak istediğini, yabancıya gitmesini istemediği için de kardeşlerine teklif ettiğini, bir kısım payı dava dışı kardeşi ...’ya devrettiğini, diğer davalı kardeşlerinin de pay satın aldıklarını ve davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar, dava konusu taşınmaz üzerinde temlikten önce davalı ...’ın izni ile ev yapmaya başladıklarını ancak davalı ...’ın borçlanması nedeniyle kendilerine pay satmayı teklif ettiğini, bedel karşılığında satın aldıklarını ve davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; mirasbırakan ...’nun 16/07/2011 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak çocuklarından davacı ve davalılar ile dava dışı ..., ... ve ...’nin kaldığı, mirasbırakanın ... parsel sayılı taşınmazdaki payını 22/08/1990 tarihinde davalı oğlu ...’a satış suretiyle temlik ettiği, ...’ın da 29/09/2000 tarihinde 100/1842 payını dava dışı ...’ya, 25/05/2001 tarihinde 160/1842 payını davalı ...’e 130/1842 payını davalı ...’a, 160/1842 payını da davalı ...’e temlik ettiği, ...’nın payını daha sonra payını davalı ...’e devrettiği, tanık beyanlarına göre mirasbırakan adına başka taşınmaz bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Dinlenen davacı tanıkları davacının ailesi tarafından tasvip edilmeyen bir kişiyle birlikte yaşamaya başlaması nedeniyle uzun süredir ailesi ile görüşemediği ve mirasbırakanın cenazesine dahi katılmasının engellendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mirasbırakan ile davacı arasında husumet oluştuğu, mirasbırakanın maliki olduğu tek taşınmazını davacıdan oğlu ...’a devrettiği, ... tarafından da diğer davalılara temlik edildiği saptanmış olmakla, muris muvazaası iddiasının kanıtlandığı görülmektedir.
    Hal böyle olunca; mirastan mal kaçırma kastının varlığına yönelik iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacının yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi