Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/10566 Esas 2019/5794 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10566
Karar No: 2019/5794
Karar Tarihi: 12.11.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/10566 Esas 2019/5794 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, mirasbırakanın davalı kızına muvazaalı bir şekilde mal kaçırma amaçlı olarak satış suretiyle 37 numaralı bağımsız bölümü devrettiğini ileri sürerek tazminat ve tenkis istemiş, mahkeme topladığı delillere dayanarak tazminat talebinin kabulüne karar vermiştir. Daha sonra yapılan tashih işlemi hükmün değiştirilmesi niteliğinde olduğundan, temyiz eden davalının itirazları kabul edilerek ek karar ortadan kaldırılmıştır. Mahkeme, muvazaa olgusu saptanarak yazılı şekilde karar verilmiş olduğunu belirterek, davacının fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak 20.000,00 TL değer gösterdiği ve sonradan 360.000,00 TL'ye yükselttiği tazminat talebinin davalıdan tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak hükümde, tazminatın başlangıç tarihine yer verilmemesi doğru olmamakla beraber yeniden yargılama yapılmayacağından, hükmün belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304. maddesi hükümleri de belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2016/10566 E.  ,  2019/5794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT-TENKİS

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, mirasbırakan annesi ...’in 37 numaralı bağımsız bölümünü mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle davalı kızına devrettiğini, davalının da taşınmazı üçüncü kişiye devrettiğini ileri sürerek tazminata, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada tazminat isteğini 360.000 TL olarak artırmıştır.
    Davalı, mirasbırakanın eşinin ölümünden sonra maddi sıkıntıya düşüp dava konusu taşınmazı satmak istediğini, davacının bu teklifi kabul etmemesi üzerine kendisinin satın aldığını, ayrıca mirasbırakanın bakımı ile ilgilendiğini, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile miras payına isabet eden 360.000,00. TL tazminatın ödenmesine karar verilmiş, ek karar ile 20.000,00 TL’ye dava tarihinden, ıslah edilen 340.000,00 TL’ye ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından duruşma istemli ve davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 12.11.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, ek karar ile de faiz başlangıç tarihleri belirtilmek suretiyle hüküm fıkrasında değişiklik yapılmış, ek karar ve karar taraflarca temyiz edilmiştir.
    Bilindiği gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304. maddesinin 1.bendinde "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse, hakim tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir.
    Her ne kadar mahkemece faizin başlangıç tarihleri yönünden tashih kararı verilmiş ise de, hükümde yer almayan bir hususun tashih yoluyla hükme eklenmesinin yukarıda bahsedilen 304. madde kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır. Zira yapılan tashih işlemi hükmün değiştirilmesi niteliğindedir.
    Bu durumda, davalı vekilinin bu yöne değinen ve yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 28/01/2016 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
    Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkemece muvazaa olgusu saptanarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki temyiz itirazları dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine.
    Davacı tarafından dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 20.000,00 TL değer gösterilmiş ve dava tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinde bulunulmuş, yargılama sırasında bilirkişi raporu doğrultusunda dava değeri artırılarak 360.000,00 TL’nin dava tarihinde işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece 360.000,00 TL’nin başlangıç tarihi belirtilmeden yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmolunan bedele işleyecek faizin başlangıç tarihine de yer verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde faiz başlangıç tarihine yer verilmemesi doğru değil ise de; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2. fıkrasının 2. bendinde "360.000 TL"nin" ibaresinden sonra gelmek üzere "dava tarihinden itibaren işleyecek" ibaresinin eklenmesine, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davacı vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 18.443.60. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, 12.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.