23. Hukuk Dairesi 2016/688 E. , 2017/386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile müdahiller ve davacı vekili Av. ..."un gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, arsa sahibi olan müvekili ve diğer arsa sahibi müdahiller kardeşleri ve annesi ile davalı yüklenici arasında sözlü olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince her arsa sahibine birer daire verileceğinin kararlaştırıldığını, tapunun yükleniciye devredildiğini, ancak davalı yüklenicinin dört daire vereceğini öğrendiklerini ileri sürerek, müvekkile ait payın tapu kaydının iptali ile tesciline karar verilmesini, ıslahla üçüncü kattaki bir dairenin tapusunun müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekili, müvekkillerinin davacı ile paylı mülkiyete sahip oldukları, yüklenicinin taşınmaz üzerinde 12 daire yapılacağını beyan etmesi nedeniyle 4 dairenin arsa maliklerine verilmesi konusunda anlaşıldığını, oysa yüklenicinin taşınmazda 24 daire inşa ettiğini ileri sürerek, 5 dairenin müvekkileri arsa malikleri adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu taşınmazın davacının murisinin işgalinde olduğunu, belediyece yapılan ihale sonucu mirasçılara ihale edildiğini ve ihale bedelinin müvekkilince ödendiğini, bitişikteki parselle tevhit sonrası sözlü şekilde yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaata başlandığını, buna göre arsa maliklerine 4 daire verileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar sözleşmenin sözlü yapılmış olması nedeniyle şekil yönünden geçersiz ise de; sözleşmenin önemli ölçüde ifa edilmesi nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülmesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, yazılı bir paylaşım anlaşması bulunmadığından, inşaatın yapıldığı mahalde paylaşımın %60 yüklenici, %40 arsa sahiplerine ait olacak şeklinde olduğu, 3 - 4 - 5 - 7 ve 8 no"lu bağımsız bölümler haricindeki diğer bağımsız bölümlerin yüklenici tarafından üçüncü şahıslara satılarak tapularının devredildiği, mülkiyetlerinin el değiştirmiş olduğu, tüm yapıya takdir edilen toplam değerin 2.484.000,00TL olduğu, buna göre davacı ve müdahillere verilecek dairelerin toplam değerinin 617.552,40TL olması gerektiği, davalının elinde kalan beş dairenin toplam değerinin 515.000,00TL olduğu, davacı ve müdahillerin %40"lık payına düşen meblağın 617.552,40 TL olması nedeniyle geri kalan 102.522,40 TL bedelin davalı yükleniciden alınarak mirastaki payları oranında davalılara verilmesi gerektiği, davalı vekili arsa satış ihale bedelini davacı ve müdahiller adına ödemesi nedeniyle bu bedele ilişkin taleplerini ileri sürmüş ise de, bu hususların temyiz ve karar düzeltme aşamalarında da ileri sürmesi ve Yargıtay tarafından reddedilmesi nedeniyle bu itirazların dikkate alınmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile binadaki 3 - 4 - 5 - 7 ve 8 no"lu dairelerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ve müdahiller adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya tesciline, ayrıca 102.522,50 TL"nin davalıdan alınarak veraset ilamındaki hisseleri oranında davacı ve müdahillere verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.