Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2016 Esas 2021/3245 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2016
Karar No: 2021/3245
Karar Tarihi: 24.03.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/2016 Esas 2021/3245 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen tazminat davasında, davalının sevk ve idaresindeki trafik sigortasız motosiklet ile bir yaya çarpıp ölümüne neden olduğu ve müteveffanın kusur oranının tespit edildiği belirtiliyor. Davalının başlatılan takibe haksız olarak itiraz etmesi sebebiyle davacı vekili takibin devamı için işlem yapılmasını talep ediyor. İlk derece mahkemesi tarafından dava kısmen kabul edilmiş ve alacak yargılamayı gerektiren icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin talebi kısmen kabul edilmiş ve davacının talepleri kısmen kabul edilmiştir. Temyiz edilen kararda ise kesin nitelikteki kararın temyize konu edilebileceği belirtilerek, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 362/1.a maddesi ve 6763 Sayılı Kanun'un 44. maddesiyle HMK'ya eklenen EK-Madde 1'in yeniden değerleme oranı dikkate alınarak, kesin nitelikteki kararın temyize konu edilebileceği belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2021/2016 E.  ,  2021/3245 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 09.09.2016 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki trafik sigortasız motosiklet ile yaya olan ... isimli şahsa çarparak ölümüne neden olduğunu, ceza yargılamasında davalı ve müteveffanın 1/2’şer oranda kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müteveffanın babası ile annesi tarafından yapılan başvuru üzerine 171.652,00 TL destekten yoksun kalma tazminatından %50 kusura göre 85.826,00 TL uzlaşı sonucu hak sahiplerine ödendiğini, davacının ödenen miktarın rücuen tahsili için İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/17 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden davalı aleyhine İskenderun İcra Müdürlüğünün 2018/22499 sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile İskenderun İcra Müdürlüğünün 2018/22499 esas sayılı takibine vaki davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 63.046,51 TL ana para üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra
    inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarih ve 2018/292 Esas ve 2019/279 sayılı kararının kaldırılması ile davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile İskenderun İcra Müdürlüğünün 2018/22499 sayılı takibine vaki davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 72.665,23 TL ana para üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2020 yılı için 72.070,00 TL’dir.
    Eldeki davada reddedilen tutar 13.160,77 TL bakımından temyize konu edilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı bakımından reddedilen miktar itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olduğundan davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin (dilekçesinin) HMK"nun 362/1-a ve 362/2. maddeleri uyarınca REDDİNE, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.