14. Hukuk Dairesi 2017/5584 E. , 2021/2693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığı giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın "Hukuki dinlenilme hakkı" başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
a)Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
b)Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmi kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
1-Davalı ...’a çıkartılan gerekçeli karar tebliğ evrakının iade edildiği, bunun üzerine mahkemece, davalının adres kayıt sisteminde mevcut bir adresinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın doğrudan doğruya TK"nun 35. maddesine göre tebligat çıkartıldığı ve usulsüz olduğu, davalılar ... ve Afitap Yüksek’e gerekçeli karar tebligatlarının yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nın 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalılar adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nın 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu, ...’a yapılan gerekçeli karar tebliğinin iade edildiği anlaşıldığından adı geçen davalıların belirlenen adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararların tebliğinin sağlanması,
2-Davalılar ... ve ...’ın nüfus kaydının temini ile dosyaya eklenmesi,
3-Dava konusu 157, 160, 163, 166, 169 ve 12 parsel sayılı taşınmazların UYAP sistemindeki Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden tapu bilgisi sorgulandığında taşınmazların pasif durumda olduğu anlaşıldığından dava konusu bu taşınmazların güncel tapu kayıtları getirtilerek dosyaya eklenmesi,
4-Dava konusu 156, 159, 162, 165 ve 168 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında kanal vasfında olduğu anlaşıldığından bu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma evraklarının temini ile dosyaya eklenmesi,
5-... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/35 Esas sayılı dava dosyasının akıbeti sorularak, karar verilmişse karar suretinin (kesinleşmişse kesinleşme şerhi ekli olarak), karar verilmemişse dava dilekçesi ve cevap dilekçesinin ilgili mahkemeden getirtilerek dosyaya eklenmesi,
Belirtilen eksiklik giderildikten ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 12.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.