Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/55
Karar No: 2021/3552
Karar Tarihi: 12.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/55 Esas 2021/3552 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/55 E.  ,  2021/3552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, fen bilirkişisi, mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, taraf tanıklarının usulünce davet edilerek keşifte hazır edilmeleri suretiyle yöntemine uygun şekilde dinlenilmesi, taşınmaz üzerinde taraflardan hangisinin ne şekilde zilyet olduğu sorularak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı (... oğlu) ...’ün davasının reddine, müdahil (... oğlu) ...’ün davasının kabulüne, çekişmeli 207 ada 49 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın hükümde gösterilen paylar ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı (... oğlu) ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrrufu altında bulunan yerlerden olduğu, tarafların taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun kullanımlarının bulunmadığı, ancak davanın şahıslar arasında görülen dava olması nedeniyle taşınmazın taksime konu olmadığı kabul edilerek, davacının davasının reddine, müdahilin davasının kabulüne şeklinde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı, çekişmeli taşınmazın annesinin babası ... ...’den annesine miras yoluyla intikal ettiğini, annesinin ölümüyle de taşınmazın mirasçılar arasında yapılan taksimle kendisine kaldığını ve çekişmeli taşınmazın Nisan 1299 tarih ve 12 sıra numaralı tapu ve 1937 tarih ve 165/85 sıra numaralı vergi kaydı kapsamında olduğunu, aynı zamanda taşınmaz hakkında daha önceden ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1991/173 Esas, 1994/589 Karar sayılı dava dosyası ile karar verildiğini iddia etmiş; davalı taraf, taşınmazın dedesi ...’e ait olup, Nisan 1289 tarih ve 339 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında olduğunu ve taşınmazın babasının ölümünden sonra kendisinin kullandığını savunmuş ve bozma sonrası davaya müdahale talebinde bulunan ... (davalının kardeşi) ise, taşınmazın babası ...’e ait olduğunu, babasının ölümüyle taşınmazın mirasçılar arasında paylaşılmadığını ileri sürmüştür. Ne var ki Mahkemece, tarafların dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ile dayanak vergi kaydı getirtilmemiş, revizyon görüp görmedikleri sorulmamış, revizyon görmüşlerse, revizyon gördükleri parsellerin kadastro tutanakları ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları dosyaya getirtilmemiş, davacının belirttiği dava dava dosyası getirtilmesine rağmen tapu ve vergi kaydı ile birlikte zeminde yöntemince uygulanmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde ayrıntılı kayıtlar (eksiksiz ve tedavülleri birbiriyle bağlantılı olacak ve bilgisayar ya da daktilo ile yazılı şekilde) ile varsa kroki ve haritaları ile vergi kaydının onaylı örnekleri getirtilerek tapu ve vergi kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, varsa revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanakları kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları ve komşu parsellerin tutanaklarının örnekleri ve varsa dayanakları getirtilmeli, dosya bu şekilde tamamlandıktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile tespit bilirkişileri ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, davacının dayandığı tapu kaydının haritası mevcutsa 3402 sayılı Yasa"nın 20/A maddesi uyarınca kaydın kapsamı haritasına göre belirlenmeli; haritasının olmaması halinde yerel bilirkişilerden kaydın mevkii ve sınırları hakkında tek tek bilgi alınmalı; davacının dayandığı vergi kaydı ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1991/173 Esas, 1994/589 Karar sayılı elatmanın önlenmesine ilişkin dava dosyası içerisindeki çekişmeli taşınmaza ilişkin belgeler zemine uygulanmalı, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama imkanı tanınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli; uzman fen bilirkişisinden, keşfi ve uygulamayı gösterir, gerekçeli ve krokili rapor alınmalı ve dayanak kayıtların sınırlarının raporda işaretlenmesi istenilmeli; söz konusu tapu kayıtlarının kısmen veya tamamen çekişmeli taşınmazı kapsamadığının anlaşılması halinde ise, ihtilafın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği göz önünde bulundurularak, dinlenilecek bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın kimlerin zilyet ve tasarrufu altında bulunduğu maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tanıklar ile bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi