Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5416
Karar No: 2020/1651
Karar Tarihi: 12.03.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5416 Esas 2020/1651 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/5416 E.  ,  2020/1651 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : ...31. İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR

    1-Manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/2. maddesinde; ""Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir."" denilmektedir.
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 20/07/2016-01/12/2016 tarihleri arasındaki ilamlar için 25000 TL, 02/12/2016-31/12/2016 tarihleri arasında 40000 TL, 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 41530 TL, 01/01/2018 tarihinden sonra 47530 TL ve 01/01/2019 tarihinden itibaren 58800 TL" dir.
    Dava ve ıslah dilekçesi değerlendirildiğinde; Mahkemece neticeten 436.838,50 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Metgün İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. ile davalı ...."den ve davalı ...Ş"den (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ayrıca 10000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Metgün İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. ile davalı ...."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine hükmedildiği; davalı vekillerinin istinaf başvuruları üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 25.Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği; bu kararın davalılar vekillerince temyize getirildiği dikkate alındığında; Davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının karar tarihi itibariyle 58800 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK"nın 362/1-a ve 2, 366 ve 352. maddeleri uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    A) Davacı İstemi;
    Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde özet olarak; iş kazası neticesinde sürekli iş görmezliği bulunan sigortalı lehine maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    B) Davalı Cevabı;
    Davalılar vekilleri cevap dilekçeleri ve akabinde özet olarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde neticeten; 436.838,50 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Metgün İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. ile davalı ...."den ve davalı ...Ş"den (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ayrıca 10000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Metgün İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. ile davalı ...."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    ...Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi"nce, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    E)
    1-Davalı ... Şirketinin Özetle Temyiz Nedenleri;
    • Sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olmasına rağmen, aksi kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, kendilerinin sorumluluklarının kaynağının 2918 sayılı KTK olduğu, işverene atfedilen kusurdan sorumlu olmadıklarını,
    • ZMMS kapsamında kendilerine davanın yöneltildiği, araç işleten sıfatı dışında iş güvenliği dayanaklı kusurun kendi sorumlulukları kapsamında olmadığını,
    • Kendilerinin en fazla sürücünün % 40 kusurundan sorumlu tutulabileceklerini,
    • Maluliyet oranının Adli tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince tespit edilmeden SGK tarafından belirlenen maluliyet oranı üzerinden verilen kararın hatalı olduğunu,
    • Tazminat hesabında davacının elde ettiği kazanç SGK kayıtları ile belli iken tanık beyanına göre hesap yapılmasının hatalı olduğu, gelirin araştırılması gerektiği, asgari ücretle çalıştığının sabit olduğunu,
    • Geçici iş göremezlik tazminatı bakımından SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını,
    • Dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu,
    • Yargılama giderleri bakımından poliçe limitinin toplam tazminat oranında oranlama ile hesaplama yapması gerekirken tamamından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu,
    • Vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinden manevi tazminat dahil olmak üzere sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
    2-Davalı ... Seyehat Şirketinin Özetle Temyiz Nedenleri;
    • Diğer davalının çalışma sırasında güvenlik önlemi almadığı, seyahat şirketi otobüsünün hız limitini aşmadığı, trafik kurallarına uygun hareket ettiği, olayda kusurlarının bulunmadığını,
    • Diğer davalıların kusurları sebebi ile kazanın meydana geldiği, gerekli uyarı levhalarının, ışıklandırmanın hazırlanmadığını,
    • Davacı asilin İş Kanunu 77. Maddesine aykırı hareket ederek Borçlar Kanunu 44.maddesi gereğince mütefarik kusurunun bulunduğu, dikkatsiz bir şekilde karşıdan karşıya geçmek suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini,
    • Maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince tespiti gerekirken SGK tarafından belirlenen maluliyet oranına göre karar verilmesinin hatalı olduğunu,
    • Davacının kazancının SGK kayıtlarına göre net olarak bilinmesine rağmen tanık beyanına göre hesaplanmasının hatalı olduğu, gelirin araştırılması gerektiği, asgari ücretle çalıştığının sabit olduğunu,
    • Belirlenen maddi tazminat miktarının fahiş olduğunu,
    •Kusur oranına itiraz ettiklerini, sürücü ...’un davada taraf gösterilmemesine itiraz ettikleri, şoför kusurunun kendilerine yüklenemeyeceğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
    3-Davalı Met-Gün İnşaat Şirketinin Özetle Temyiz Nedenleri;
    • Hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğu, kusur durumunun yeniden incelenmesi gerektiğini,
    • Davacının dava dışı Globalsan şirketi işçisi olduğu, kendileri ile bağlantısı olmadığını,
    • Kendilerinin iş kazasının meydana geldiği sahayı tamamen Globalsan şirketine devrettiği, sorumluluğu kalmadığını,
    • Globalsan şirketinin kusur durumunun incelenmesi gerektiğini,
    • Kazanın aracın hızlı olması sebebi ile davacıyı 20 metre kadar uzağa fırlatması neticesinde oluştuğu, şoför ile işvereni ...Seyahat şirketinin kusurlarının hatalı tespit edildiğini,
    • Olayda davacının kusurunun daha fazla olduğu, olay yerindeki işin tamamlandığı, neden orada olduğunun bilinmediğini,
    • Adli Tıp Kurumunca maluliyetin yeniden belirlenmesi gerektiği, SGK tarafından belirlenen maluliyete göre arar verilmesinin hatalı olduğunu,
    • Tazminatın davacının gerçek ücreti üzerinden hesaplanmadığı, emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini,
    • Davacıya SGK’nın ödediği geçici iş göremezlik ödeneğinin mahsup edilmediğini,
    • Manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    1-Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre, temyiz eden davalılar vekillerinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Dava, 28/06/2013 tarihli iş kazası nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 436.838,50 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Metgün İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. ile davalı ...."den ve davalı ...Ş"den (sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ayrıca 10000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Metgün İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. ile davalı ...."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının asfalt işçisi olarak gece vardiyasında çalışırken, karşıdan karşıya geçtiği sırada iş kazasına maruz kalarak yaralanması neticesinde % 37 oranında malul kaldığı, iş kazasının gerçekleşmesinde davacının % 10 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, hesap bilirkişi raporunda davacı tarafın talebi uyarınca asgari ücretin 2,05 katı üzerinden hesap yapıldığı, maddi tazminat isteminin bu doğrultuda ıslah edildiği ve mahkemece rapora itibarla hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Taraflar arasında uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle sigortalının maddi tazminatının hesaplanmasında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, iş yeri ve/veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.
    Somut olayda, hakkaniyete uygun maddi tazminatın tespiti açısından, sigortalının yaptığı iş, yaşı ve kıdemi belirtilmek suretiyle TÜİK’dan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile işin yapıldığı yerdeki ilgili Meslek Odalarından sigortalının yaptığı işe karşılık alabileceği emsal ücretin sorularak kazalı işçinin gerçek ücretini tereddütsüz olarak belirlenmeden ve davacının sendika üyesi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmaksızın, davacı tarafın talep ettiği ücret dikkate alınarak asgari ücretin 2,05 katı üzerinden yapılan hesaba itibarla maddi tazminata hükmedilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan şekilde davacının yaptığı iş tereddütsüz şekilde tespit edilmek sureti ile bu doğrultuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜİK ve ilgili meslek odalarından, sendika üyesi işçi olması halinde ise bağlı bulunduğu sendikadan yapmış olduğu iş ile ilgili alabileceği ücreti araştırmak, işçinin emsallerinin aldığı ücrete göre hesaplamanın yapıldığı yeni bir rapor almak ve fakat ilama konu hükme esas teşkil eden 13/10/2017 tarihli rapordaki ücret dışındaki diğer doneler dikkate alınarak, işlemiş dönem ileri çekilmeksizin ve taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklara riayet edilerek rapor neticesine göre bir karar vermekten ibarettir.
    3-Gerek mülga 818 sayılı BK."nun 101. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 117. maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Sigortacının sorumluluğu haksız fiile dayanmadığı için, temerrüde düştüğü hallerde faizin başlangıç tarihi temerrüt tarihi olup, hak sahiplerinin sigortacıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü kanıtlanamaz ise sigortacının faiz yükümlülüğü dava tarihinden itibaren başlar. Hal böyle olunca, davacının dava tarihinden önce davalı ...Ş."ye kazayı ihbar edip etmediği ve hasar dosyası açılıp açılmadığı araştırılarak, tespiti halinde bu tarihten itibaren sigorta şirketinin temerrüte düştüğü kabul edilerek faiz işletilmeye başlanması; aksi halde ise davalı ... açısından faizin başlangıç tarihi dava tarihi olarak kabul edilerek, dava tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde olay tarihinden itibaren işleyecek faiz ile sorumlu tutulması hatalı olmuştur.
    4- Öte yandan davalı ... şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesi ve sigortanın tabi olduğu genel şartlara göre belirlenir. Somut olayda iş kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile Axa Sigorta A.Ş.’ye sigortalandığı, bu kapsamda poliçe limiti dahilinde kalmak kaydıyla sınırlı sorumlu olduğu ortadadır.
    Uyuşmazlığın sigorta şirketinin yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden ne şekilde sorumlu olacağı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel şartlarının 2/4.maddesinde, sigortacının karşı taraf lehine hükmedilen dava masrafları ile mahkemece hükmedilen karşı taraf avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlü olduğu, şu kadar ki hükmolunan tazminatın sigorta bedelini geçmesi halinde, sigortacının bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde ödeyeceği düzenlenmiştir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı ... şirketinin sadece maddi tazminat yönünden, teminat altına aldığı miktarın hükmedilen maddi tazminata oranı dahilinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücretlerinden sorumlu tutulması gerekirken; diğer davalılar ile birlikte tüm miktarlardan ve manevi tazminata dair yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 12/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi