3. Ceza Dairesi 2019/16920 E. , 2020/653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)15.12.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karardan sonra sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle dosya yeniden ele alınıp hüküm kururlurken, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirebilmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, suça sanığın eyleminin ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Sanığın, mağduru kemik kırığına neden olacak şekilde yaralaması eyleminden dolayı temel hapis cezasının TCK"nin 86/1. maddesine göre belirlenmesi yerine, adli tıp kriterlerine göre kemik kırığına neden olan yaralanmaların kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olamayacağı gözetilmeksizin, TCK"nin 86/2. maddesine göre belirlenmesi,
3)Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında arttırılması öngörülmüş olması karşısında, mağdurun adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasında (1/4) oranında arttırım yapılması suretiyle fazla ceza verilmesi,
4)Sanık hakkında, mağduru kasten yaralama eyleminden dolayı 5237 sayılı TCK"nin 86/2 maddesi uyarınca tayin olunan "120 gün adli para" cezasından TCK"nin 87/3 maddesi uyarınca (1/4) oranında artırım yapılırken "150 gün adli para" cezası yerine, hesap hatası yapılarak "160 gün adli para cezasına" karar verilmesi ve buna bağlı olarak hatalı hesaplama ile sonuç cezanın “125 gün adli para" cezası yerine "133 gün adli para" cezası olarak belirlenerek neticeten "5.320 TL adli para cezasını" hükmolunmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
5)Sanık hakkında tayin edilen gün adli para cezasının TCK"nin 52/2. maddesi gereğince kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının en az yirmi en fazla yüz Türk lirası karşılığı belirleneceği, sanığın sosyal ve ekonomik durumu mahkemece araştırılmadan adli gün para cezasının TCK"nin 52/1-2 fıkraları uyarınca günlüğü 40 TL"den hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,
6)5237 sayılı TCK"nin 52/4. madde fıkrası gereğince, adli para cezasının taksitlenmesine karar verilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK"nin 52/4. maddesine aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının kararda belirtilmemesi,
7)Gerekçeli karar başlığında mağdur ..."ın adı ve soyadının yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
8)Gerekçeli kararın sonunda 08.03.2016 olan karar tarihinin “10.03.2016” olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 14.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.