7. Hukuk Dairesi 2021/2618 E. , 2021/1879 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/03/2008 gününde verilen dilekçe ile suya müdahalenin önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı köy temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Köy Tüzel Kişiliği, davacı köyün mülki sınırlarında bulunan ... su kaynağının olduğu kısmın davalı köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı köyün sınırlarına alındığını, işleme karşı yaptıkları itirazın ise Kadastro Kanunu hükümlerine göre kadastro çalışma alanı sınırının mülki sınır olmadığı, bu sınırların ayrı olduğu belirtilerek reddedildiğini, ancak davalı köyün buna itiraz ettiğini, bu nedenle Fatmaana su kaynağının hangi köyün hudutlarında olduğunun tespiti ile davalı köyün kaynağa yaptığı müdahalenin önlenmesini talep etmiş; 02.07.2015 tarihli keşifte ise suya yapılan bir müdahale olmadığını, taleplerinin kaynağın hangi köyün hudutlarında olduğunun tespiti olduğunu bildirmiştir.
Davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi duruşmadaki beyanında, dava konusu su kaynağının kendi köylerinin sınırında olduğunu, kaynağa ilişkin idare mahkemesinde dava açtıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararında, "keşif sırasında dava konusu su kaynağına yapılan herhangi bir müdahalenin bulunmadığının gözlemlendiği, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık anlatımları neticesinde dava konusu su kaynağının davacı köy idari sınırları içerisinde olduğuna dair herhangi bir beyanın geçmediği görülmekle" açıklamasına yer vermek suretiyle davayı reddetmiştir.
Hükmü, davacı köy tüzel kişiliği temsilcisi temyiz etmiştir.
Somut olayda, davacı köy tarafından dava dilekçesinde... su kaynağının hangi köy hudutları içinde olduğunun tespiti ile kaynağa yapılan müdahalenin önlenmesi istenmiş, keşifte ise talep daraltılarak yalnızca tespit talebinde bulunulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kaynağa yapılan herhangi bir müdahalenin bulunmaması ve dosya kapsamında su kaynağının davacı köy idari sınırları içerisinde olduğuna dair herhangi bir beyanın geçmemesi gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece suya müdahale konusunda yapılan değerlendirme davacının keşifteki beyanı da dikkate alındığında dosya kapsamına uygun olduğu halde, su kaynağının davacı köyün sınırları içinde olduğuna dair beyan bulunmadığı gerekçesiyle tespit talebinin reddi isabetli değildir. Dosyaya getirtilen Sivas İdare Mahkemesinin 2007/465 E. 2009/1073 K. sayılı dosyasında 06.06.2009 tarihinde yapılan keşif sonucu alanında uzman üçlü bilirkişi heyetince hazırlanan 01.07.2009 tarihli raporda "kadastro çalışma alanı sınırı ile idari sınırın farklı olduğu idari sınır olarak ...ve ... kaynak sularının Camili Köyü sınırları içerisinde bulunduğu tespit edilmiştir. Bahsi geçen karar Danıştay 10. Dairesince 13.10.2014 tarihinde onanmıştır. İdare Mahkemesince verilen karar davacının talebi gibi sonuçlanmıştır. Kadastro Kanununun "Kadastro Çalışma Alanı İlanı ve İtiraz" karar başlıklı 4 ncü maddesi uyarınca Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her birinin kadastro alanını teşkil edeceği belirtilmiştir. Bu hüküm uyarınca kadastro ekipleri kadastro çalışma alanı sınırlarının tespitinde il veya ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye ve köy idari sınırları sayılmaz. Çalışma alanının tespiti ve ilanı, köyler arasındaki idari sınırın tespitine ilişkin değildir. Dava konusu Fatmaana su kaynağının kadastro çalışmalarında Karalar Köyü kadastro çalışma alanı içinde gösterilmesi davanın tarafları olan köyler arasındaki idari sınırların değiştirilmesine neden olmayacağından, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmişse de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçenin bu şekilde düzeltilerek hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.