1. Hukuk Dairesi 2016/10485 E. , 2019/5790 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı-karşı davalı, Almanya’dan resmi işlemleri halletmek üzere Türkiye’ye geldiği bir dönemde tapu müdürlüğünde tesadüfen davalı ... ve ... ile tanıştığını, bu kişilerin kendisine ait ... parsel sayılı taşınmazın bitişiğindeki parsele ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, maliki olduğu taşınmazın kendilerine devri halinde bitişik parseldeki binadan üç adet, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilecek binadan da beş adet bağımsız bölümün devredileceğinin kararlaştırıldığını ancak kendisine üç adet bağımsız bölümün devredildiğini, yaşlılığı ile algılama ve işitme probleminden faydalanan davalıların kendisinin kandırdıklarını ve vekalet görevini kötüye kullandıklarını ileri sürerek verilmesi gereken beş adet bağımsız bölümün adına tescilini olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir.
Davalılar-karşı davacılar ... ve ... cevap ve karşı dava dilekçelerinde, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacı ile bitişik parsel üzerindeki üç adet bağımsız bölümün devri konusunda anlaştıklarını ve temliklerin de yapıldığını, davacıların iddialarının asılsız olduğunu, davacıya ait taşınmazın inşaat yapılma amacı ile alınmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, karşı davalarında ise mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle maddi ve manevi olarak zarara uğradıkları gerekçesiyle 10.000,00 TL tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., zamanaşımı süresinin dolduğunu, iş takipçiliği yaptığını, davacının hakkı olan üç adet bağımsız bölümü devraldığını, iddialarının asılsız olduğunu, davacının rızası ile vekaletname verdiğini ve işlemlerden dolayı herhangi bir sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki satış ilişkisinin gerçek olduğu ve hile iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle asıl davanın, davacının anayasal dava açma hakkını kullandığı ve davalı-karşı davacının zararını ispat edemediği gerekçesiyle de karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı-karşı davalı ... ve davalı-karşı davacılar ... ve ... tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.11.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı-karşı davalı ... ve davalı-karşı davacılar ... ve ..."ın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 2.037.00"şer TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine ve aşağıda yazılı 15.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı-karşı davalı ..."dan, 16.70.-TL bakiye onama harcının da diğer temyiz eden davalılar-karşı davacılar ... ve ..."dan alınmasına, 12.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.