Esas No: 2021/2802
Karar No: 2022/580
Karar Tarihi: 15.02.2022
Danıştay 7. Daire 2021/2802 Esas 2022/580 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2021/2802 E. , 2022/580 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2802
Karar No : 2022/580
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otomotiv Turizm İnşaat Taahhüt Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2007 ilâ 2009 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı yurt dışında trafiğe tescil edilen ve bu suretle "eski" olduğu anlaşılan araçların ithalinin izne tabi olmasına rağmen, izin alınmadan ithal edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değeri üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 6455 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle değişik halinin, 11/04/2013 tarihinde yürürlüğe girdiği, uyuşmazlığa konu araçların ithalatının yapıldığı tarihlerde, ithali izne bağlı eşyanın izinsiz olarak ithal edilmesi halini cezalandıran bir hükmün Kanun'da mevcut olmadığı, aksinin kabulünün "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesine aykırılık oluşturacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İzne tabi eşyayı izin almaksızın ithal etme eyleminin, gerçekleştiği tarih itibarıyla 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında suç teşkil ettiği, yapılan kanuni düzenleme ile sadece düzenlemenin yer aldığı Kanun'un değiştiği, bu itibarla dava konusu işlemin kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırılık teşkil etmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Kabahat teşkil eden eylemin, eylemin sonucu olan yaptırımı tesis etmeye yetkili idare ve yaptırıma karşı başvurulacak kanun yolu değişecek şekilde, yeni/başka bir kanun kapsamına alınması, eylemin kabahat niteliğini kesintiye uğratmamaktadır. Ceza hukukunun usul hükümlerinde derhal uygulanma ilkesi geçerli olduğundan mevzuat değişikliğinden itibaren yetkili hale gelen gümrük idaresi tarafından, eylem tarihinin yasal düzenleme öncesi, eylemin tespit tarihinin ise düzenleme sonrasına isabet ettiği olaylara ilişkin olarak yaptırım uygulanabilecektir. Bu itibarla, suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırılık teşkil etmeyen işlemden doğan uyuşmazlığın esasının incelenmesini teminen bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Temyiz başvurusu; davacı adına 2007 ilâ 2009 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı yurt dışında trafiğe tescil edilen ve bu suretle "eski" olduğu anlaşılan araçların ithali izne tabi olmasına rağmen izin alınmadan ithal edildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değeri üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kararın bozulması istemine ilişkindir.
95/7606 sayılı İthalat Rejimi Kararının 7. maddesi eski, kullanılmış, yenilenmiş…… malların ithalini izne tabi tutmuştur. 27485 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Gümrük Genel Tebliği açıklama notlarında eski taşıt ve yeni taşıt tanımı yapılmış buna göre; “Eski taşıt” en az bir kez tescil edilmiş taşıt olduğu, “Yeni taşıt” ise hiç tescil görmemiş araç olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu araçların eski araç kapsamında kaldığı hususu tartışmasızdır. İdari yaptırıma konu fiilin gerçekleştiği tarih gümrük beyannamesinin tescil tarihi olmakla bu tarih de yürürlükte olan mevzuata baktığımızda, 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun “Suçlar ve Kabahatlar” başlıklı 3. maddesinin 11. bendinde dava konusu fiil kabahat olarak düzenlenmiş ve idari yaptırım olarak gümrüklenmiş değerin iki katı idari para cezası verileceği, 14. maddesinde ise mülkiyetin kamuya geçirileceği düzenlenmiştir.
Bilahare bu düzenleme 28/03/2013 tarih 6455 sayılı Kanun'la Gümrük Kanunu'nda ve Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yapılan değişiklik ile Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yer alan kabahat fiili Gümrük Kanunu'na aktarılmıştır. 5607 sayılı Kanun'un 3/11. maddesi 4458 sayılı Kanun'un 235/1-c maddesine idari para cezası olarak, 3/14. maddesinde bulunan mülkiyetin kamuya geçirilmesi ise Gümrük Kanunu'nun 235/4. maddesine aktarılarak “Vergi Kaybına Neden Olan İşlemlere Uygulanacak Cezalar” başlıklı ikinci bölümde yerini almıştır.
6455 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'un 3/14. maddesinde bulunan düzenlemenin kaldırılarak aynı Kanun ile 4458 sayılı Kanun'un 235/4. maddesinde aynı fiil ile ilgili aynı idari yaptırım yer aldığı görülmektedir.
Fiilin gerçekleştiği tarihden sonra fiil ile ilgili mevcut kanuni düzenlemenin görev ve yetkili idareyi değiştiren bir kanun hükmünün nasıl uygulanacağı sorununun aydınlatılması gerekli iken eşyaya tabi idari yaptırım kararının eşyanın el değiştirmesi ve fiilin gerçekleştiği tarihte yetkinin bulunmaması sebebiyle iptali, yeterli hukuki araştırma yapılmadan verilmiş hukuka aykırı neticeye sebep olmuştur. Zira yaptırımın uygulandığı tarihte gümrük idaresi görevli olup, 6455 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçiş döneminde kabahatlere nasıl uygulanacağı da 64/2. maddesinde düzenlenmiştir.
MADDE 64 – 5607 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
(2) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce işlenen bu Kanuna muhalefet kabahatlerinde, lehe hükümlerin uygulanması usulü 5252 sayılı Kanunun 9. maddesi hükmüne göre yapılır.
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul
Madde 9- (3) Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Mahkemece, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile Gümrük Kanunu hükümleri karşılaştırılarak lehe olan Kanunun belirlenmesi gereklidir.
Bu bağlamda dosya kapsamından anlaşıldığı üzere Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında işlenen fiil sebebiyle fiilin işlendiği tarihteki kanuna göre yürütülen işlemlerin kanun değişikliği sebebiyle kabahat fiiline verilecek ceza da yetkili idarenin değişmesi ve sebebiyle gümrük idaresine gönderildiği açıktır.
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun kapsamından çıkarılarak aynı idari yaptırım olarak Gümrük Kanunu'na aktarılmış fiil her iki kanunda da kabahat olarak yer almakla hukuki güvenlik ilkesi sağlanmış olduğundan ve fiil kabahat nevinden olmakla kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesini ihlal etmeyecektir. Aksi düşünce kanun ile korunan hukuki yararın ortadan kalkmasına ve bu fiillerin cezasız kalmasına sebebiyet verecektir.
Açıklanan nedenlerle, Gümrük idari işlemi hukuka uygun olmakla, idarenin temyiz dilekçesinde yer alan iddialarının da incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiğinden temyiz talebinin kabulü ile bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.