
Esas No: 2018/863
Karar No: 2022/583
Karar Tarihi: 15.02.2022
Danıştay 7. Daire 2018/863 Esas 2022/583 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/863 E. , 2022/583 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/863
Karar No : 2022/583
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Yakıt Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı adına ...Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli 01/02/2011 tarih (redreseli 28/02/2011) ve ...sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı olup, yaygın basitleştirilmiş usulden faydalanarak taşıt üstü işleme tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan giderlerin katma değer vergisi matrahına dahil edilmediğinden bahisle, ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile bu vergi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Mahkeme kararının, para cezasının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin reddi, ek tahakkuka ilişkin hüküm fıkrasının bozulması üzerine, olayda, katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay hizmetin ifasıyla meydana geldiğinden, beyannamenin tescil tarihinden sonra yapılan ödemelerin, katma değer vergisi matrahına dahil edilebilmesi için, söz konusu ödemelerin beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan giderlere ilişkin olmasının gerektiği, davacı adına tescilli 01/02/2011 tarih (redrese: 28/02/2011) ve ...sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile yaygın basitleştirilmiş usulde ithal edilen eşyaya ilişkin olarak ...no'lu yanaşma müsaadesinin 28/01/2011 tarihli olduğu ve 31/01/2011 tarihi için verildiğinin anlaşıldığı, söz konusu ödemelerin beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan giderlere ilişkin olması sebebiyle alınan ek tahakkuk kararında ve bu karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil tarihinin 01/02/2011, beyanname muhteviyatı eşyanın gümrükten çekilerek fiili ithalatın tamamlandığı ve böylelikle beyannamenin kapatıldığı tarihin ise 28/02/2011 olduğu, dolayısıyla 01/02/2011 tarihinden sonra düzenlenen faturaların matraha dahil edilemeyeceği, davalı idarece 28/02/2011 tarihi esas alınarak tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Olayda, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin 01/02/2011 tarihinde tescil edilerek, tahakkuk eden vergilerin ödenmesinin ardından tahliye işlemlerine başlandığı ve bu işlemlerin 03/02/2011 tarihinde tamamlandığı, 07/02/2011 tarihli tahliye faturasında da hizmet tarihinin 03/02/2011 olarak gösterildiği, gözetim giderinin de, taşıt üstü işlemin niteliği itibarıyla yine beyannamenin tescil tarihinden sonra yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, davalı idarece, beyannamenin tescilinden sonra eşyanın tahliyesi tamamlandığı halde tespit edilen ağırlık farkı nedeniyle beyannamede redrese yoluyla düzeltmenin yapıldığı 28/02/2011 tarihi esas alınarak giderlerin bu tarihten önce yapıldığının kabul edilmesi hakkaniyete uygun düşmediğinden, bu suretle alınan ek tahakkuk kararında ve bu karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle aksi yolda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli 01/02/2011 tarih (redreseli 28/02/2011) ve ...sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı olup, yaygın basitleştirilmiş usulden faydalanarak taşıt üstü işleme tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak 28/02/2011 tarihinden önce yapılan tahliye ve gözetim giderlerinin katma değer vergisi matrahına dahil edilmediğinden bahisle, ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile bu vergi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemlerin, para cezası kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin reddi, ek tahakkuk kısmına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması üzerine, ek tahakkuka yönelik davanın reddine dair mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 24. maddesinin 1. fıkrasında, ithal eşyasının gümrük kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğu açıklandıktan sonra; satış bedeli, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28. maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olarak tanımlanmış; 27. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, 24. madde hükümlerine göre gümrük kıymeti belirlenirken, ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına, ithal eşyası için Türkiye'deki giriş liman veya yerine kadar yapılan nakliye ve sigorta giderlerinin ilave edileceği belirtilmiş ve 28. maddesinin (a) bendinde, ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatından ayırdedilebilmeleri koşuluyla, eşyanın, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesi ile Türkiye'nin anlaşmalarla dahil olduğu gümrük birliği gümrük bölgelerine giriş yerine varışından sonra yapılan nakliye ve sigorta giderlerinin gümrük kıymetine dahil edilmeyeceği hükümlerine yer verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin 2. fıkrasında, her türlü mal ve hizmet ithalatı verginin konusunu teşkil eden işlemler arasında sayılmış, aynı Kanun'un 10. maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, vergiyi doğuran olayın malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geldiği ifade edilmiş, "İthalatta matrah" başlıklı 21. maddesinin (a) bendinde, ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri; (b) bendinde, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar; (c) bendinde de, gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler, ithalde alınması gereken katma değer vergisinin matrahına dahil unsurlar arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda açıklanan hükümlere göre; ithale konu eşyanın Türkiye'deki giriş limanına kadar yapılan navlun giderinin, gümrük vergisine esas alınacak kıymete; beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan tahmil-tahliye, ardiye gibi diğer gider ve ödemelerden vergilendirilmeyenlerin ise, katma değer vergisi matrahına ilave edilmesi yasal bir zorunluluktur.
Uyuşmazlık konusu olayda, katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay hizmetin ifasıyla meydana geldiğinden, beyannamenin tescil tarihinden önceki veya sonraki tarihlerde düzenlenen faturalardaki diğer giderlerle ilgili ödemelerin, katma değer vergisi matrahına dahil edilebilmesi için, söz konusu ödemelerin beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan giderlere ilişkin olması gerekmekte olup; bunun belirlenmesi için ise, ordino, free out, navlun, geçici kabul, terminal, ithal ardiye, liman hizmeti, tahmil-tahliye, demuraj ve benzeri adlar altında verilen hizmetlerin niteliğinin, dolayısıyla, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihin ortaya konulmasını gerektirdiği halde, bozma kararı üzerine Mahkemece bu yönde bir inceleme yapılmadığı görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına tescilli ...tarih ve ...sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı "taş kömürü" cinsi eşyayı taşıyan geminin 01/02/2011 tarihinde gümrük limanına ulaştığı, aynı tarihte serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil edilerek tahakkuk eden vergilerin ödendiği, taşıt üstü işleme tabi tutulan eşyanın yaygın basitleştirilmiş usul kapsamında draft survey yöntemiyle tahliyesine başlandığı ve bu işlemin 03/02/2011 tarihinde tamamlandığı, draft survey raporuna göre tahliye edilen eşyanın beyan edilen ağırlığına göre eksik çıktığı, bu durumun, beyannamede redrese yoluyla 28/02/2011 tarihinde düzeltildiği, davalı idarece sistem üzerinde redreseli olarak kayıtlı olan 28/02/2011 tarihli beyannamenin esas alınması suretiyle, bu tarihten önce yapılan ...tarih ve ...sayılı fatura muhteviyatı tahliye giderinin ve ...tarih ve ...sayılı fatura muhteviyatı gözetim hizmeti giderinin katma değer vergisi matrahına dahil edilmediğinden bahisle ek tahakkuk ve para cezası kararlarının alındığı, bu kararlara vaki itirazın reddine dair işlemlerin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, Mahkemece verilen ara kararına cevaben davalı idarece dava dosyasına sunulan ...tarih ve ...sayılı yazıda, yaygın basitleştirilmiş usulde, beyannamenin tescil, onay, muayene ve vezne işlemleri tamamlanmadan eşyanın tahliye işlemlerine izin verilmeyeceğinin belirtildiği, olayda da, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin 01/02/2011 tarihinde tescil edilerek, tahakkuk eden vergilerin ödenmesinin ardından tahliye işlemlerine başlandığı ve bu işlemlerin 03/02/2011 tarihinde tamamlandığı, 07/02/2011 tarihli tahliye faturasında da hizmet tarihinin 03/02/2011 olarak gösterildiği, gözetim giderinin de, taşıt üstü işlemin niteliği itibarıyla yine beyannamenin tescil tarihinden sonra yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, davalı idarece, beyannamenin tescilinden sonra eşyanın tahliyesi tamamlandığı halde tespit edilen ağırlık farkı nedeniyle beyannamede redrese yoluyla düzeltmenin yapıldığı 28/02/2011 tarihi esas alınarak giderlerin bu tarihten önce yapıldığının kabul edilmesi hakkaniyete uygun düşmediğinden, bu suretle alınan ek tahakkuk kararında ve bu karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık, aksi yolda verilen mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyize konu kararın onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyoruz.