Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11033 Esas 2019/4394 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11033
Karar No: 2019/4394
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11033 Esas 2019/4394 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacının kendi yönetimindeki araç ile seyir halindeyken bir kazazedeye yardım eden bir kişiye çarparak yaralanmasına ve beden gücü kaybına uğramasına neden olduğu iddia edilen davalıya karşı açılan tazminat davasında, mahkeme maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, manevi tazminat davasının atiye bırakılmasına hükmetmiştir. Davacı, işgöremezlik tazminatı, tedavi-refakatçi giderinin olay tarihinden (davalı şirket yönünden dava tarihinden) itibaren faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Maddi tazminat isteği 137.639,29 TL'ye yükseltilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, maddi tazminatın belirtilen şekilde ödenmesine karar vermiştir. Manevi tazminat davası ise atiye bırakılmıştır. Davalı, mahkeme kararının sadece manevi tazminat yönünden temyiz edilmiştir. Temyiz başvurusu reddedilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 107. maddesi uyarınca manevi tazminatın miktarı, yargılamanın sonunda sorumluluğun derecesi ve zararın kapsamı belirlendikten sonra talep edilmelidir. Eğer aynı dava içinde manevi tazminat istenmesi olanaksız görülürse, usul ekonomisine aykırı olmasına
17. Hukuk Dairesi         2016/11033 E.  ,  2019/4394 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, manevi tazminat davasının ise atiye bırakılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından manevi tazminatla sınırlı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, harca esas değeri 3.000,00 TL göstererek, 17/10/2013 günü davalı ..."un kendi yönetimindeki araç ile seyir halindeyken daha önce meydana gelen kaza nedeniyle gereken tüm güvenlik önlemlerini alıp bir kazazedeye yardım eden davacıya güvenlik şeridinde çarparak yaralanmasına, yaşam boyu beden gücü kaybına uğramasına neden olduğunu, müvekkilinin defalarca ameliyattan geçirildiğini, her iki ayağına platin takıldığını tedavisinin halen devam ettiğini, bir şirkette satış elemanı olarak çalıştığını, kazadan itibaren çalışamadığını, kalıcı sakatlığı nedeniyle eski işini yapmasının mümkün olmadığını, bu sebeple güç kaybı tazminatı talep ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin miktarının ise, yargılamanın son aşamasında sorumluluğun derecesi ve zararın kapsamı belli olduktan sonra açıklanacağını, 6100 sayılı HMK 107. maddesi henüz yeni olduğundan bu konudaki belirsizliklerin giderilmesinden sonra eğer aynı dava içinde manevi tazminat istenmesi olanaksız görülürse, usul ekonomisine aykırı olmasına karşın manevi tazminat için ayrı dava açılacağını beyanla, işgöremezlik tazminatı, tedavi-refakatçi giderinin olay tarihinden (davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden) itibaren faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, zarar ve kapsamı belli olduktan sonra açıklanacak manevi tazminat isteğinin olay tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle
    maddi tazminat talebini 137.639,29 TL"ye yükseltmiş, 21.4.2016 tarihli celsede manevi tazminat ile ilgili talebini atiye terk ettiğini beyan etmiştir.
    Davalı .... vekili, 81 EE 261 plakalı aracın davalı şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile teminat altına alındığını, davacının maluliyet oranının tespiti hususunda dosyanın ATK"ya sevkinin gerektiğini, 6111 sayılı Yasa gereğince geçici iş görmezlik tazminatın teminat dışı olduğundan bahisle reddi gerektiğini söz konusu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılandığını, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, davalı şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olup dava tarihine kadar davalı şirkete yapılmış herhangi bir ihbar olmadığını davayı kabul manasında olmamak üzere faizin başlangıç tarihini dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 137.639,29 TL"nin davalı ... bakımından olay tarihi olan 17/10/2013 tarihinden, davalı ... şirketi bakımından dava tarihi olan 12/12/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, davalı ... şirketi bakımından sigorta poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, manevi tazminat bakımından açılan davanın atiye bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından manevi tazminatla sınırlı olarak temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına manevi tazminat davasının dava dilekçesi ile açılmamış olmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan manevi tazminat hükmünün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.307,10 TL fazla alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.