Esas No: 2019/6279
Karar No: 2022/387
Karar Tarihi: 15.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/6279 Esas 2022/387 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/6279 E. , 2022/387 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6279
Karar No : 2022/387
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Boya Kimyevi Madde ve Pvc Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ihbarnamelerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda yer alan tebligat usulüne göre tebliğ edilmek suretiyle, şirket tarafından dava açma ya da ödeme hakkının kullandırılması, dava açılmamak suretiyle kesinleşen borç kalemleri için de şirket adına düzenlenecek ödeme emirlerinin şirkete ait adreste yetkilisine tebliğ edilmesi gerekirken, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda yer alan usul takip edilmeksizin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca kapıya yapıştırılmak suretiyle, bağlı olunan muhtarlığa tebliğ edildiği görüldüğünden, şirket hakkında yapılacak takibatın mevzuata uygun tamamlandığından söz edilemeyeceğinden, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliği sonrasında kamu alacağının tahsilinin sağlanamaması üzerine, şirket hakkında mal varlığı araştırması yapıldığı, ancak şirketin herhangi bir malına rastlanılmadığı ve şirketin ödenmeyen borçları için şirket müdürü olan davacı adına 6183 Sayılı Kanun'un 35 ve 55. maddelerine istinaden düzenlenen ödeme emrinin ikâmet adresinde eşine tebliğ edildiği, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
… Kimyevi Madde ve Pvc Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 saylı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ esasları" başlıklı 93. maddesinde, "Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilümum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmiyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir. Şu kadar ki, ilgilinin kabul etmesi şartiyle, tebliğin daire veya komisyonda yapılması caizdir." düzenlemesine, "Tebliğ yapılacak kimseler" başlıklı 94. maddesinde, "Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir. Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)" kuralına, "Bilinen adresler" başlıklı 101. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hâlinde ise; bu Kanun'a göre bilinen adreslerin; mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adresler, adres değişikliğinde bildirilen adresler, işi bırakmada bildirilen adresler, vergi beyannamelerinde bildirilen adresler, yoklama fişinde tespit edilen adresler, vergi mahkemesinde dava dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler, yetkili memurlarca tutanakla tespit edilen adresler (İlgilinin tutanakta imzası bulunmak şartıyla) ve bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir vesikalarında tespit edilen adresler olduğu düzenlenmesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun maddeleri uyarınca, vergilendirmeye ilişkin belgenin, öncelikle, verginin mükellefi olan şirket tüzel kişiliğinin bilinen adresler kapsamındaki adresinde tebliğ edilmeye çalışılması gerektiği öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin ihbarnamelerin şirket müdürü … 'ın … adresine tebliğe çıkarıldığı ve 25/12/2014 tarihinde ikâmet adresinde, eşine tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin ihbarnamelerin öncelikle şirketin bilinen adresine tebligata çıkarılması, şirketin adresinde bulunamaması hâlinde, durumun mevzuata uygun şekilde tutanak haline getirilmesi akabinde, kanuni temsilicinin ikâmet adresinde tebliğ edilmesinin denenmesi gerekirken, şirket adresine tebliğ yolu denenmeden kanuni temsilcinin ikâmet adresine gidilmesinde usul ve yasaya uyarlık bulunmaması ve asıl borçlu şirket adına borcun usulüne uygun kesinleştiğinden söz edilemeyecek olması karşısında, amme alacağının vadesinde ödenmediğinden bahisle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.