16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6745 Karar No: 2019/962 Karar Tarihi: 18.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6745 Esas 2019/962 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtiliyor. Kararda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararı doğrultusunda ByLock uygulamasının örgüt üyeleri tarafından kullanıldığının kesinlik kazandığı, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmediği ancak yetersiz belgelere dayalı hüküm kurulduğu, suç tarihinin yanlış yazıldığı ve atılı suç için 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesinin kullanılmaması gibi hukuki hataların olduğu vurgulanıyor. Kararda, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre göz önünde bulundurularak tutukluluğun devamına karar verildiği belirtiliyor. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63 maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2018/6745 E. , 2019/962 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63 maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil” olacağının kabul edildiği gözetilerek; ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu ./.. delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz belgelere dayanılması ayrıca ihbarcı .... "un tanık sıfatıyla dinlenilmesi ile UYAP sisteminde bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında başka deliller bulunması halinde bunların da değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "08.11.2016" yerine “18.10.2016” olarak yazılması, 3-Kabul ve uygulamaya göre ise; Dairemizin 24.04.2017 tarih 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı ilk derece kararında ve 14.07.2017 tarih 2017/1143 - 4758 sayılı ilamında açıklandığı üzere, silahlı terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY yapılanmasına üyelikten hüküm verilirken, hüküm fıkrasının 1. maddesinde atıf maddesi olarak silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesinin gösterilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.