23. Hukuk Dairesi 2016/8182 E. , 2017/380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davalarda mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkil kooperatif üzerindeki 55/100 hissenin davalı şirkete satıştan dolayı tescil edildiğini, kooperatif genel kurulu kararı olmaksızın o tarihte kooperatif ortağı ve çalışanın vekalet görevini kötüye kullanarak davalı şirkete devredildiği, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, davalı şirket adına kayıtlı tapu kaydının 55/100 hissesinin iptaliyle müvekkili kooperatif adına tesciline, birleşen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/49 esas sayılı dosyasında ise, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalı şirkete devredilen 45/100 hissenin yapılan tevhid nedeniyle sözleşme kapsamı dışında kalmasına rağmen sözleşme kapsamındaymış gibi davalı şirkete devrinin yapıldığını, oysaki bu devrin ancak genel kurul kararı ile yapılacağından şirket adına tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, taraflar arasında kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vadi sözleşmesi akdedilmiş ise de taahhüt edilen şekilde işin bitirildiğini, sözleşmenin 6. maddesine göre taşınmazların 45/100 hissesinin davacı kooperatif tarafından satış veya temlik işlemi yapılmak suretiyle yüklenici şirket adına tescil edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkil şirketin hakkını aşan hukuk dışı hiç bir işleminin bulunmadığını, davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2014/491 esas sayılı davada davacı şirket vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince yükleniciye devri gereken ancak devredilmeyen yaklaşık 50 dükkan olduğunu, sözleşmeye göre kooperatifin hissesini aşan kısmın tapularının iptali ile şirket adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde taşınmazların piyasa rayiç değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, birleştirilen davalardan kooperatifin iddiasının, kooperatif genel kurulu kararı olmaksızın kooperatif ortağının vekalet görevini kötüye kullanması neticesinde gerçekleşen satışlara dayandırdığı; şirketin ise; kooperatifin arsa sahipleri ile yaptığı sözleşmeye istinaden kooperatif ile şirket arasındaki sözleşmeyi dayanak yaptığı anlaşılmakla, somut olayda kooperatif hukuku ve Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacağından; ayrıca taraflar arasında ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/487 esas sayılı dosyasında davacı-karşı davalı kooperatifin dava konusu taşınmazlarda eksik işler için davalı-karşı davacı şirkete ifaya izin davası derdest olduğundan dava dilekçelerinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
Kararı, asıl dava davacı-birleşen davalarda davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
Asıl davanın vekalet görevinin kötüye kullanılarak kooperatife ait taşınmazın davalı şirkete devredildiğine ilişkin yolsuz tescilin iptali olduğu, birleşen davaların ise kooperatif ile davalı şirket arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, kooperatif ile üye arasında bir uyuşmazlık söz konusu olmadığı gibi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, her iki tarafın tacir olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işlerinden kaynaklandığı bir uyuşmazlık da mevcut değildir. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dava davacı-birleşen davalarda davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.