12. Ceza Dairesi 2019/14002 E. , 2020/2384 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Olay günü saat 18:30 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki kamyoneti ile yerleşim yeri içerisinde tek yönlü yol üzerinde seyri sırasında, olay mahalli kavşağa geldiğinde, istikametine göre sağ tarafından yola çıkan katılanın sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde katılanın 3. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına tali kusurlu olarak sebebiyet verdiğinin kabul edildiği olayda;
1)Sanık müdafinin sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık müdafinin 20.06.2019 tarihinde yüzüne karşı verilen hükmü, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesindeki 1 haftalık yasal temyiz süresimden sonra 02.07.2019 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2)Katılan vekilinin sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması eylemli uyma niteliğinde olup, bozma ilamında gösterilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup;
Bozma ilamına eylemli uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin delil tartışılması içermeyen, dosya kapsamı ile alakası bulunmayan kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması;
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.