15. Hukuk Dairesi 2014/4837 E. , 2015/3626 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :15.12.2010
Numarası :2010/764-2014/007
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat İ..Ö..geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, sözleşme dışı yapılan işin bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 08.11.2006 tarihli Fatih Yavuz Sultan Selim Camii 2006-2007 yılı uygulama işi ve 06.08.2008 tarihli Yavuz Sultan Selim Camii Tamamlama ve Çevre Düzenlemesi 2008 yılı uygulama işine ilişkin iki ayrı sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmeler niteliği itibarıyla yapıldığı yıl yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerindendir. Davacı bu sözleşmelerin yüklenicisi, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici eldeki davada, 08.11.2006 tarihli sözleşme uyarınca Yavuz Sultan Selim Cami onarım işinin bedeli ile %49,9410 oranındaki iş artışı bedelinin, 06.08.2008 tarihli sözleşme uyarınca da Yavuz Sultan Selim Camii"nin tamamlanma ve çevre düzenlemesi restorasyon işinin bedeli ile %49,992672 oranındaki iş artışı bedellerinin ödendiğini, ancak her iki işte de bu oranların üzerinde sözleşme dışı iş yaptığını belirterek bedellerinin tahsilini istemiş, mahkemece; Uygulama İşleri Genel Şartnamesi"nin 22. maddesi ile ilgili Yönetmeliğin 33. maddesi uyarınca, sözleşme dışı yapılan işlerde, sözleşme bedelinin %50"sine kadar artan kısmın istenebileceği, daha fazla iş artışı varsa bu kısmın bedelinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay uygulamalarına göre, sözleşme dışı iş yapılması halinde iş bedeli, sözleşmede yada eki şartnamelerde herhangi bir hüküm varsa bu hükümler çerçevesinde, şayet, herhangi bir hüküm yoksa ve yapılan iş, iş sahibinin emir ve talimatlarıyla yapılıp, onun yararına olması şartıyla "vekâletsiz iş görme" hükümlerine göre yapıldığı yıl piyasa rayiç fiyatlarına göre hesap edilir. Somut olayda, taraflar arasında yapılan ve yukarıda bahsedilen her iki sözleşmede Vakıf Kültür Varlıkları Uygulama İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki sayılmıştır. Bu hüküm sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nın 287.maddesi uyarınca delil sözleşmesi mahiyetindedir ve mahkemece re"sen dikkate alınmak zorundadır. Bu şartnamenin "Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi" başlıklı 22.maddesinde aynen;
"Uygulama sözleşmelerinde, öngörülmeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan iş;
a-Sözleşmeye esas proje içerisinde kalması,
b-İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması halinde yüklenici sözleşme bedelinin %50"si (yüzde ellisi) içinde kalan fazlasını veya eksiğini aynı sözleşme hükümleri çerçevesinde yapmaya mecburdur. Değiştirilen veya ilave edilen iş oranında ek teminat almak kaydıyla arttırılacak işe gerekli süre verilir.
Yüklenici bu suretle işin artmış veya eksilmiş olmasından dolayı süre hariç hiçbir istek ve iddiada bulunamaz.
İşin bu şartlar dahilinde tamamlanamayacağının anlaşılması durumunda ise artış yapılmaksızın hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Ancak bu durumda, işin tamamının ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi zorunludur." düzenlemesine yer verilmiştir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanun"u Kapsamındaki Kültür Varlıklarının Rölöve, Restorasyon, Restitüsyon Projeleri, Sokak Sağlıklaştırma, Çevre Düzenleme Projeleri ve Bunların Uygulamaları ile Değerlendirme, Muhafaza, Nakil İşleri ve Kazı Çalışmalarına İlişkin Mal ve Hizmet Alımlarına Dair Yönetmeliğin 33.maddesinde de benzer düzenlemelere yer verilmiştir. Gerek şartnamenin 22. maddesi, gerekse ilgili Yönetmeliğin 33. maddesinde, iş bedelinin %50 oranından daha fazla oranda artması halinde işin genel hükümlere göre tasfiye edileceğine dair düzenlemeye yer verilmiş olup, idarece iş tasfiye edilmeyip devam edilmesi halinde iş bedelinin ödenmeyeceğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Yine şartname ve yönetmeliğin sözü edilen maddelerinde, sözleşme bedelinin %50"sine kadar olan iş artışlarında iş bedelinin sözleşme fiyatlarına göre belirlenmesine dair düzenlemeler yer almasına karşın, %50 oranının üzerinde gerçekleşen iş artışlarında artan bu kısım için iş bedelinin nasıl hesaplanacağına dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, %50 oranının üzerinde gerçekleşen iş artışlarında iş bedelinin zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 410 ve devamı maddeleri uyarınca ve vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde yapıldığı yıl serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmesi gerekir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporunda sözleşme dışı olarak ve sözleşme bedelinin %50"sinin üzerinde bulunan işlerin nelerden ibaret olduğu ve bu işlerin bedeli sözleşme hükümlerine göre saptanmıştır. Bu itibarla mahkemece, aynı bilirkişi kurulundan sözleşme dışı olan ve sözleşme bedelinin %50"sinin üzerinde bulunan işlerin bedelini yapıldığı yıl serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre hesap eden ek rapor alarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.
Bu hususlar dikkate alınmadan davanın reddine dair verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.