(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/9360 E. , 2012/2392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini
istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, işverence feshin haklı bir sebebe dayandığının ispatlanamaması sebebiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, 10.09.2008 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 12.01.2010 tarihine kadar davalı işverenlikte acil servis hemşiresi olarak görev yapan davacının iş sözleşmesi, kısaca, görevinin savsakladığı, çalışma arkadaşları ile uyumsuz olduğu, sorumluluklarını yerine getirmediği gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 25/II-h maddesi gereğince haklı nedenle feshedilmiştir. Her ne kadar mahkemece, davalı işverence feshin haklı bir nedene dayandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan tutanaklar ve davacıya verilen müteaddit ihtar ve uyarılardan davacının, görevinin gerektirdiği dikkat ve ihtimama aykırı davranışlar sergilediği, çalışma arkadaşları ile uyumsuz olduğu, görevini savsakladığı açıktır. Her ne kadar davacının davranışları işverene haklı fesih hakkı verecek ağırlıkta değilse de, iş sözleşmesinin feshi için geçerli neden teşkil etmektedir. Bu itibarla, iş sözleşmesinin feshi geçerli nedene dayandığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 21.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.