Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/510
Karar No: 2019/6235
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/510 Esas 2019/6235 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olan davada reddetmiştir. Ancak davalının kullandığı yer belirlenmiş ise de, davacının kullandığı bir yerin olduğu belirlenemediğinden fiili taksimin varlığından söz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle mahkemece yeniden keşif yapılarak taraf tanıklarının dinlenmesi ve tanıkların taşınmazı ayrı ayrı kullanıp kullanmadıklarının tespit edilmesi gerekmektedir. İlgili kanun maddesi, önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
14. Hukuk Dairesi         2019/510 E.  ,  2019/6235 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki önalım hakkına dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08.11.2018 gün ve 2016/2883 Esas - 2018/7579 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalının 8679 parsel sayılı taşınmazda 26/04/2013 tarihinde 23/1200 pay satın aldığını, önalım hakkına dayanarak davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının taşınmazda elbirliği halinde mülkiyet sahibi olması nedeni ile 13.03.2015 tarihli ek karar ile davacı ..., murisi ... terekesine temsilci olarak atanmıştır.
    Davalı vekili, 8679 parsel sayılı taşınmazın tapudaki bedelinin muvazaalı olduğunu, 26/04/2013 tarihinde davalı ile dava dışı önceki paydaş arasında yapılan satış yoluyla pay devri işleminin, 1992 yılında yapılan satış senedine dayandığını, taşınmazın 1992 yılından bugüne kadar davalı tarafından kullanıldığını, paydaşlar arasında fiili taksim bulunduğunu, ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ... vekilinin temyiz etmesi üzerine, Dairemizin 08/11/2018 tarih 2016/2883 – 2018/7579 Esas – Karar sayılı ilamı ile, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince;Dairemizin 08/11/2018 tarih 2016/2883 Esas 2018/7579 Karar sayılı ilamı ile, mahkemece, davalının kullandığı yer belirlenmiş ise de, davacının kullandığı bir yerin olduğu belirlenemediğinden fiili taksimin varlığından söz edilemeyeceği, davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile, hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de; davacı ..., muris Ahmet Rasim Egemen terekesini temsilen önalım hakkına dayanarak davalı adına kayıtlı payların iptalini ve mirasçılar adına tescilini talep ettiği, mahallinde yapılan 18.09.2015 tarihli keşifte dinlenen davacı tanığı Şaban Mert beyanında davalının taşınmaz üzerindeki evi 1992 yılından bu yana kullandığı, taşınmaz üzerinde davacının murisi Ahmet Rasim Egemen’in evininin bulunduğunu, davacı ...’in de bu muhitte oturduğunu beyan ettiği, ancak mahkeme tarafından davacının murisinin ya da davacı veya elbirliği halinde paydaş olan mirasçıların taşınmaz üzerinde fiili taksime dayalı bir yer kullanıp kullanmadıkları hususunun yeterince araştırılmadığı anlaşılmıştır.
    Belirtilen husus karar düzeltme istenmesi üzerine yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma ilamının kaldırılarak hükmün değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
    Bu durumda mahkemece; mahallinde yeniden keşif yapılarak taraf tanıklarının keşif mahallinde dinlenmesi ve tanıklardan davacıların ve davalıya pay satan ...’ın taşınmazı fiilen ayrı ayrı kullanıp kullanmadıklarının belirlenmesi, tanıkların ayrı ayrı kullanıldığını beyan etmeleri halinde davacıların ve davalıya pay satan Mehmet Muzaffer Kasap’ın kullandıkları yerleri ve davalının harici satış sözleşmesi ile daha önce taşınmazı kullanmaya başladığından pay satan adına zilyet olması nedeni ile, davalının kullandıkları yerleri taşınmaz üzerinde göstermelerinin istenmesi, varsa çelişkilerin giderilmesi, tanıkların fiilen kullanılan yerleri göstermeleri halinde uzman fen bilirkişisinden fiili kullanım hususunu gösterir, krokili denetime elverişli rapor alınması, eylemli paylaşım olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabul edilerek, Dairemizin 08/11/2018 tarih 2016/2883 Esas 2018/7579 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına mahkeme hükmünün değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 08/11/2018 tarih 2016/2883 Esas 2018/7579 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle, değişik gerekçe ile BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme ret harcının istek halinde iadesine 03.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi