(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/40 E. , 2021/3551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen, davanın kabulüne ilişkin önceki hüküm, Dairemizin 23.10.2017 tarih ve 2015/13082 Esas, 2017/6772 Karar sayılı ilamıyla, “TMK" nın 713/4-5 maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak itiraz süresinin beklenilmesi” gereğine değinilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 02.03.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 20,50 metrekarelik yol olarak tescil dışı bırakılan yerin davacı ... adına harman yeri vasfında son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak, 4721 sayılı TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz bölümü, 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılmış olup, davacı çekişmeli taşınmaz bölümünün harman yeri olarak kullanıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan 02.03.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmaz bölümünün çevresinde başkaca şahıslarca kullanılan özel harman yerleri bulunup bulunmadığı, davacının özel harman yerine ihtiyaç duymasına karine teşkil etmesi bakımından taşınmazlara bitişik veya yakın taşınmazlarda davacının veya miras bırakanının evinin veya tarlasının olup olmadığı araştırılmamıştır. Ziraatçi bilirkişinin 03.03.2015 tarihli raporunda, taşınmaz bölümünün harman yeri niteliğinde olduğu soyut olarak belirtilmiş olup, taşınmaz bölümün tamamı incelenerek üzerinde sap, tane kalıntıları bulunup bulunmadığı, zeminin tamamının harmanyeri olarak kullanıldığına ilişkin bulguların neler olduğu ve ayrıca davacının kendisine ait taşınmazı ile dava konusu taşınmaz bölümü arasında yol bulunduğu halde ne şekilde bütünlük arz ettikleri açıklanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece, mahallinde olabildiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın önceki niteliğinin ne olduğu, kadim yol olup olmadığı, yolun ne zaman yapıldığı, taşınmazı ikiye bölüp bölmediği, taşınmazın iddia edildiği gibi harman yeri olarak kullanılıp kullanılmadığı, dava konusu taşınmaz bölümünün çevresinde başka şahıslarca kullanılan özel harman yerleri bulunup bulunmadığı, dava tarihine kadar davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı ve yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, bitki örtüsü ve toprak yapısı itibariyle yol niteliğinde olup olmadığını, zeminde hangi amaçla kullanıldığını, harman yeri niteliğinde olup olmadığını, üzerinde sap ve tane kalıntıları bulunup bulunmadığını, davacının kendisine ait taşınmazı ile dava konusu taşınmaz bölümü arasında yol bulunduğu halde ne şekilde bütünlük arz ettiklerini açıklayan, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor düzenlemesi istenilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.