19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4077 Karar No: 2020/4349 Karar Tarihi: 01.06.2020
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/4077 Esas 2020/4349 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında suç işleyen bir sanığın hükümlerini inceledi. Yerel mahkemece verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin nedenler yetersiz bulunarak hüküm bozuldu. Ayrıca, mahkumiyet hükmüne ilişkin kanun maddeleri değiştiği için yeniden yargılama yapılarak sonuçlandırılması gerektiği belirtildi. İade kararına ilişkin olarak ise, aracın iadesinin uzun süreceği ve mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı gerekçesiyle yargıtay denetimi istendi. 7242 sayılı kanunun etkin pişmanlık uygulamasına ilişkin hükümleri sanık lehine değerlendirilerek, yerel mahkemenin yeniden karar vermesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13. ve TCK'nin 54. maddesi, 7242 sayılı Kanunun 61., 62. ve 63. maddeleri, ve 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesi ve geçici 12. maddesinin 2. fıkrası.
19. Ceza Dairesi 2019/4077 E. , 2020/4349 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerel Mahkemece mahkumiyet hükmüyle birlikte nakilde kullanılan aracın, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 13. ve TCK"nin 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, 2 nolu bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi hâlinde, yasa yollarının tüketilmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mâl olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması hâlinde, bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS Ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasanın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtay"ca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle; 1-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin hükme yönelik incelemede; Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan temsilcisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.