12. Ceza Dairesi 2019/13639 E. , 2020/2375 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya muhalefet
Hüküm : CMK’nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle;
2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümle, 765 sayılı TCK’nın 59/2, 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda Hatay Ağır Ceza Mahkemesinin 01/07/2004 tarihli, 2003/504 Esas, 2004/291 Karar sayılı ilamı ile, 2863 sayılı Kanunun 74/1-2.cümle 765 sayılı TCK"nın 59/2, 647 sayılı Kanunun 6. maddeleri gereğince sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, anılan hükmün katılan vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 17.07.2008 tarihli 2005/13618 esas 2008/16703 karar sayılı ilamıyla, hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenleme ve 5728 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanunda getirilen değişiklikler karşısında, suçun niteliği, hükmolunan cezanın tür ve miktarı gözetilip, dosyada bulunan adli sicil kaydı da değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bozulduğu,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 30/09/2010 tarihli karar ile sanığın, 2863 sayılı Kanunun 74/1-2.cümle, 765 sayılı TCK"nın 59/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 285 TL adli para cezası cezalandırılmasına, CMK"nın 231. maddesi uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 08/10/2010 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından, CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu,
Sanığın 31/07/2013 tarihinde kamu görevlisine karşı hakaret suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Hatay 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/03/2014 tarihli 2013/560 esas 2014/173 karar sayılı kararı ile mahkumiyetine hükmedildiği ve hükmün 18/10/2018 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada; sanık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlendiğinden, anılan suçun işlendiği 31/07/2013 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği, suç tarihinin 03/09/2003 olduğu dikkate alındığında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihi olan 08/10/2010 tarihi ile sanığın denetim süresi içerisinde işlediği suç tarihi olan 31/07/2013 tarihleri arasındaki durma süresi de eklendiğinde olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç aynı Kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 03.09.2003 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı durma nedeni ve süresi de dikkate alındığında hüküm tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE; 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.