Esas No: 2019/8678
Karar No: 2022/692
Karar Tarihi: 15.02.2022
Danıştay 10. Daire 2019/8678 Esas 2022/692 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/8678 E. , 2022/692 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/8678
Karar No : 2022/692
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACI) : ...Ayakkabı ve Yan Sanayi Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı / ...
(Mülga ...Bakanlığı)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 19/12/2018 tarih ve E:2016/12602, K:2018/4086 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından piyasaya sürülen kadın ayakkabısında, laboratuvar deneyleri sonucunda mevzuatta belirtilen limitlerin üzerinde kimyasal madde tespit edilmesi üzerine, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun uyarınca söz konusu ürünün piyasaya arzının yasaklanması, toplatılması, bertarafı ile davacı şirketin 15.226,00 TL idari para cezası ile cezalandırılması ve davacıdan 47,20 TL laboratuvar test ücreti istenilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile akredite laboratuvarlarda yapılan testler neticesinde düzenlenen rapor birlikte değerlendirildiğinde; Klasik marka sarı renkli 38 numara kadın ayakkabısından alınan numunede bulunan fitalat miktarının denetim ve idari yaptırım tarihinde yürürlükte bulunan 02/04/2011 tarih ve 27893 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Bazı Tüketici Ürünlerin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetim ve Denetimine İlişkin Tebliğ" de izin verilen ağırlıkça en fazla % 0.1 limitinin üzerinde olduğu ve güvensiz ürün olduğunun tespit edildiği göz önünde bulundurulduğunda, klasik marka sarı renkli 38 numara bayan ayakkabısının piyasaya arzının yasaklanarak toplatılması ve bertaraf edilmesi ile 15.226,00 TL tutarında idari para cezasıyla cezalandırılmasına ve 47,20 TL laboratuvar test ücretinin ödenmesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince; 4703 sayılı Kanun'da kanun yolu gösterilmediği dikkate alındığında, idari para cezası ve idari tedbirlerden oluşan idari yaptırımlara, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun genel hükümlerinin uygulanması ve bu yaptırımlara karşı açılan davanın sulh ceza mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi suretiyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR_DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlem; idarenin, hukuk âleminde değişiklik, yenilik doğuran irade açıklaması olup, bir tasarruf veya kararın idari işlem sayılabilmesi için, idari makamca verilmiş olması ve idarenin, idare hukuku alanında gördüğü idari faaliyete ilişkin olması gerekmektedir.
İdari makamların, idari faaliyetin görülmesi sırasında kullandıkları kamu gücü ise, söz konusu makamlara, bireyler ile girdikleri ilişkilerde, onların iradesinden bağımsız bir şekilde, hatta karşıt iradelerine rağmen, tek yanlı olarak hukuki sonuçlar ve etkiler yaratabilecek işlemler yapabilme yetki ve yeteneği tanıdığından, kamu gücünün kullanılmasından doğan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görülmesi gerektiği açıktır.
Başka bir ifadeyle, idare hukuku kuralları içinde kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade beyanıyla tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davaların görüm ve çözümü, idari yargının görev alanında bulunmaktadır.
12/03/2020 tarihli ve 31066 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp, 12/03/2021 tarihinde yürürlüğe giren 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu'nun 25. maddesinde, 29/6/2001 tarih ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun'un yürürlükten kaldırıldığı ve mevzuatta 4703 sayılı Kanuna yapılan atıfların bu Kanuna yapılmış kabul edileceğinin; 22. maddesinin 2. fıkrasında ise, 7223 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen idari yaptırım kararlarına karşı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre idari yargı yoluna başvurulabileceğinin belirtildiği ve usul hükümlerinin derhal uygulanır nitelikte, görev kurallarının ise kamu düzeninden olduğu hususları dikkate alındığında, 7223 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra 4703 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen idari yaptırım kararlarının iptali istemiyle açılıp bakılmakta olan davalarda idari yargı yerlerinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 19/12/2018 tarih ve E:2016/12602, K:2018/4086 sayılı kararı kaldırılarak davacının temyiz istemi yeniden incelendi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA, 15/02/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.