Esas No: 2021/26778
Karar No: 2022/17591
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/26778 Esas 2022/17591 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/26778 E. , 2022/17591 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sanık ... hakkında hakaret ve tehdit suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı yalnızca itiraz yolu açık olup katılan sanık müdafisi tarafından yapılan itirazın bu doğrultuda değerlendirilip reddine karar verildiği anlaşılmakla, temyizin kapsamı sanıklar ... ve ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümler ile sınırlandırılarak, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde;
5237 sayılı TCK'nın 129/3. maddesi uyarınca hakaretin karşılıklı olarak işlendiğinin kabul edilmesi halinde, 5271 sayılı CMK'nın 223/4. maddesi gereğince “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “ceza vermekten vazgeçilmesine” şeklinde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, bu nedenle HÜKMÜN BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, “ceza vermekten vazgeçilmesine" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "ceza verilmesine yer olmadığına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanığın katılana yönelttiği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Kabule göre ise; 5237 sayılı TCK'nın 129/3. maddesi uyarınca hakaretin karşılıklı olarak işlendiğinin kabul edilmesi halinde, 5271 sayılı CMK'nın 223/4. maddesi gereğince “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “ceza vermekten vazgeçilmesine” şeklinde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA, 21 /09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.