Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5257 Esas 2019/952 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5257
Karar No: 2019/952
Karar Tarihi: 18.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5257 Esas 2019/952 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemenin 2018/5257 E., 2019/952 K. sayılı kararında, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan sanık ve müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. Kararda, arama esnasında el konulan eşyalar hakkında bir hüküm kurulmadığından dava zamanaşımı süresince her zaman bir karar verilmesi mümkün olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin yerinde görülmediği, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirtilmiştir. Kararda, sanığa TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca ceza verildiği ifade edilmiştir.
16. Ceza Dairesi         2018/5257 E.  ,  2019/952 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
    Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Arama esnasında ele geçen ve el konulan eşyalar hakkında bir hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, bu hususta dava zamanaşımı süresince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.