Esas No: 2020/290
Karar No: 2022/785
Karar Tarihi: 15.02.2022
Danıştay 4. Daire 2020/290 Esas 2022/785 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/290 E. , 2022/785 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/290
Karar No : 2022/785
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü) VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Metal Yassı Sac Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporuna dayanılarak düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2016 yılı üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı hakkında sahte belge düzenleme yönünden tanzim edilen vergi tekniği raporundaki tespitlere göre, gerçek bir ticari faaliyetinin bulunduğuna ilişkin herhangi bir tespitin olmaması, yüksek tutarlı katma değer vergisi matrahı bildirmesine rağmen ödenecek vergisinin çok az çıkması, faaliyeti kapsamında kullanabileceği herhangi bir yük aracı, depo ve şubesinin bulunmaması, işçi çalıştırıldığı beyan edilmesine rağmen yoklamalarda fiilen çalışan işçiye rastlanılmaması, mal alımında bulunduğunu bildirdiği mükelleflerin sahte belge düzenleme yönünden özel esaslara tabi olması, söz konusu iş hacmine ulaşabilecek kapasitesinin bulunmaması, şirketin bünyesinde çalıştığı görülen kişilerin vermiş oldukları ifadelerde birbirleri ile çelişkiye düşmesi hususlarının birlikte değerlendirilmesinden davacının komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı hakkında düzenlenen söz konusu raporda, 08/06/2016 tarihli yoklama hariç iş yeri yoklamalarında şirketin faal olması, demirbaş, emtia ve iştigal alanıyla ilgili makinalarının bulunması, kurumlar vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerinin verilmesi, ticari hayatın olağan akışı içerisinde değişken sayıda çalışanı olması, çalışanların ifadelerinde genel olarak olumsuz bir duruma rastlanmaması, bankalar nezdinde hesap hareketlerinin görülmesi hususlarının birlikte değerlendirilmesinden, davacının sahte fatura düzenlediği yönünde somut ve hukuki olarak delil kabul edilebilecek nitelikte yeterli tespitin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen raporda gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, sadece komisyon karşılığı sahte belge düzenlediğine ilişkin tespitlerin somut ve yeterli olduğu belirtilerek Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde; dava dilekçelerinin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; 14. maddenin 3/c bendinde yazılı hallerde davanın reddine karar verileceği, 31. maddesinin 1. fıkrasında ise, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda, hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanunun 31. maddesinin, ehliyet konusunda atıfta bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış; anılan Kanunun 447. maddesinin 2. fıkrasında ise, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na yapılan atıfların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı kuralına yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 50. maddesinde; medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olduğu, 51. maddesinde, dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 52. maddesinde, medenî hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanların davada kanuni temsilcileri, tüzel kişilerin ise yetkili organları tarafından temsil edileceği belirtilmiş; 53. maddesinde, dava takip yetkisinin, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisini ifade ettiği, bu yetkinin, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edileceği kurala bağlanmıştır.
Dava, ... Metal Yassı Sac Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına resen tarh edilen 2016 yılı üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemiyle eski şirket müdürü ... tarafından 06/02/2019 tarihinde açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Bakırköy 39. Noterliğinin ... tarih ve ... Yevmiye numaralı imza sirküleri sunularak ... tarafından davacı şirket adına dava açıldığı, şirketin ... tarafından 09/05/2013 tarihinde kurularak 15/05/2013 tarih ve 8320 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi ile ilan edildiği, 06/04/2018 tarihli şirket genel kurulu kararıyla da şirket müdürü ...'nın tüm paylarını ...'a devrederek şirketi münferiden temsil ve ilzam yetkisinin kaldırıldığı ve bu durumun 17/04/2018 tarih ve 9560 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi ile ilan edildiği görülmüştür.
Bu durumda, ...'nın temsil ve ilzam yetkisinin kaldırıldığının 17/04/2018 tarih ve 9560 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi ile ilan edildiği ve davanın açılış tarihi olan 06/02/2019 tarihinde ...'nın şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı açıkça görüldüğünden, bu husus değerlendirilmeden verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 15/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.