Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1882
Karar No: 2019/6227
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1882 Esas 2019/6227 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davacı, taşınmazı satın aldığını ve bedelini ödediğini belirterek tapu kaydının iptali ve kendi adına tescil edilmesini talep etmiştir. Davalı ise, müvekkilinin taşınmazı iyi niyetle satın aldığını ve tapu maliki olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacının dava konusu bağımsız bölüm için sözleşme aktettiği şirketin taşınmazların tamamını devretmesi üzerine, davacının talebi bekletici mesele olarak kabul edilmiş ve karar verilmesi için diğer dava sonucu beklenmiştir. Sonuç olarak, kanun maddelerine göre tapu kaydındaki iyiniyet korunacak, kötü niyet iddiası durumunda yolsuz tescili bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin hakları korunacaktır. Kanun maddeleri şunlardır: Tapu Kütüğündeki Sicile İyiniyetle Dayanarak Mal Edinenlerin Korunması Hakkında Kanunun 4. Maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 1023 ve 1024. Maddeleri.
14. Hukuk Dairesi         2018/1882 E.  ,  2019/6227 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/04/2004 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/05/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından duruşmalı olarak istenilmekle duruşma isteminin değerden reddi ile süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; davalı yüklenici ve arsa sahibi sıfatı birleşen...İnşaat Ltd. Şti’nin 1338 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan tatil sitesinde bulunan B. Blok 4 No"lu bağımsız bölümü 01.09.2000 tarihinde aktedilmiş olan adi yazılı sözleşme ile müvekkili tarafından satın alındığını ve bedelin de ödendiğini, taşınmazın müvekkili tarafından 2002 yılından bu yana kullanıldığını, 02.09.2003 tarihinde tatil sitesinin tamamının diğer davalı ...’a muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davacının eski malikle yaptığı işlemin müvekkilini bağlamayacağını, harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, söz konusu sözleşmenin eski malik olan...İnşaat Ltd.Şti tarafından noterden çekilmiş olan ihtarname ile feshedildiğini, müvekkilinin taşınmaz üzerinde bulunan 66 adet bağımsız bölümü bedelini ödeyerek satın aldığını, iyiniyetli tapu maliki olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 18.01.2011 tarih 2010/12605 – 2011/237 Esas- Karar sayılı ilamı ile, “Davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yapılan yapılan yargılama sonunda;
    Mahkemece; davanın kabulüne, karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Arsa sahipleri ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölüm yüklenicinin temlik ettiği kişi dışında üçüncü bir kişiye tapudan devredilebilir. Bağımsız bölümü devralan üçüncü kişinin hukuki durumunun TMK"nın 1023 ve 1024. maddeleri hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekir.
    Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ileride kendilerinden alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlama düşüncesiyle satın alan kişinin iyiniyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir. Belirtilen ilke, TMK"nın 1023. maddesinde "tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki TMK’nın 1024. maddesinde de “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır. Ne var ki, tapulu taşınmazların intikallerinde huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır.
    Kayıt malikinin mülkiyeti kötüniyetle kazandığı ileri sürülmüşse, üçüncü kişinin ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken şahıs olup olmadığına bakılması gerekir. Çünkü, TMK"nın 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 165. maddesine göre bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına kadar yargılama bekletilebilir.
    Somut olaya gelince; mahkemece; davanın kabulüne, dava konusu 1338 parsel, B Blok, Kat:1, 4 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de; davacının dava konusu bağımsız bölüm için sözleşme aktettiği...İnşaat Ltd. Şti. tarafından dava konusu bağımsız bölümün de içinde bulunduğu taşınmazların tamamının 02.09.2013 tarihinde devredildiği, diğer davalı ...’a karşı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/230 Esas sayılı dosyası ile, inançlı işleme dayanan tapu iptali ve tescil davası açıldığı, dosyanın halen derdest olduğu, söz konusu dosyada verilecek olan kararın eldeki dosyanın sonucunu da etkileyecek mahiyette olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/230 Esas sayılı dosya ile görülen davanın bekletici mesele olarak kabul edilerek, belirtilen davada verilen karar kesinleştikten sonra talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi