Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/2039 Esas 2015/3602 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :12.11.2014
Numarası :2013/820-2014/602
Vek.Av.Pırıl Erkanlı Üçgül

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici davalıya ait işyerinde galvanizli demir konstrüksiyon yapımı ve sökümü, boyalı kondens kanallı alüminyum profil montajı ve sökümü ile cam balkon montajı ve imalât işlerini sözlü anlaşma ile üstlenerek işi teslim ettiğini, düzenlenen 17.10.2012 tarihli irsaliyeli fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürerek fatura bedeli 17.715,10 TL"nin tahsilini istemiş, davalı cevabında davacı ile aralarında akdî bir ilişki bulunmadığını, işin dava dışı DHA PVC Tasarım İnşaat Mimarlık Limited Şirketi"ne verdiğini, bu şirket tarafından yapılan işler beğenilmeyince T.. Cam ve Alüminyum Ticaret Ltd.Şti. ile anlaşma yapıldığını ve bu şirket tarafından yapılan işlerin bedeli olan 10.500,00 TL"nin faturaya bağlı olarak ödendiğini ileri sürerek e-posta yazışmaları ile ödenen faturayı delil olarak ibraz etmiştir.
Davacı tarafından düzenlenen 17.10.2012 tarihli fatura davalıya gönderilmiş, davalı Ankara 24. Noterliği"nin 12.11.2012 tarihli ihtarı ile akdî ilişkiyi inkâr ederek faturayı iade etmiştir. Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmadığından akdî ilişkinin varlığını kanıtlamak davacı yüklenicinin sorumluluğundadır. Akdî ilişkinin varlığı miktar itibariyle davacı yüklenici tarafından senetle ispat edilmelidir. Davacı akdî ilişkinin varlığını usulüne uygun olarak kanıtlayamadığınan ve davalı işi dava dışı bir başka firmaya yaptırdığını e-posta yazışmaları ve bedeli ödenen fatura içeriği ile kanıtlamış olduğundan davacı tarafından açılan davanın reddi gerekirken hiçbir gerekçe gösterilmeksizin akdî ilişkinin varlığı kabul edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.