10. Hukuk Dairesi 2010/16706 E. , 2012/6756 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; toplam 34.643,49 TL. Kurum alacağının rücuan tahsiline karar verilmiş, davacı Kurum vekilinin 18.10.2010 tarihli dilekçesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 455’inci maddesi kapsamında kabul edilerek 18.10.2010 tarihli tavzih kararı ile hüküm altına alınan alacak miktarı 69.286,98 TL. olarak değiştirilmiştir.
Hükmün ve tavzih kararının, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Tavzih kararı yönünden yapılan temyiz incelemesi sonucunda;
Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur. HUMK. m. 455"te; hüküm müphem ve gayrıvazıh olur veya mütenakız fıkralar ihtiva ederse icrasına kadar iki taraftan her biri ilamın tavzihini ve tenakuzun refini isteyebilir" denmektedir. HUMK. m. 455 ve 6100 sayılı HMK"nun 305. maddesinde de belirtildiği gibi açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hakim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.
Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir. (YHGK.nun 14.06.1967 gün ve 1967/9-462 E. 300 K. sayılı ilamı)
Bunun gibi Yargıtay kararları hakkında da tavzih yoluna başvurulabilir.Tavzih kararı ile hükmün değiştirildiğini iddia eden temyiz yoluna başvurabilirse de, Yargıtay Dairesinin kendi kararlarının tavzihi ile ilgili verdiği kararlara karşı Hukuk Genel Kurulu"na temyiz yoluna başvurulamaz. (YHGK.nun 15.03.1969 gün ve 1969/2-466 E. 178 K. sayılı ilamı)
Hüküm ancak onu vermiş olan mahkemece tavzih edilir.
Hakim tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. (Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Mahkemeleri Usulü, Altıncı Baskı 2001 Cilt 5, Sayfa 5270 vd.) (YHGK"nun 25.06.2008gün ve 2008/11-448 E, 448 K. sayılı ilamı)
Öte yandan Yargıtay"ın istikrar kazanmış görüşüne göre maddi hata kazanılmış hak oluşturmaz.
Açıklanan kuralların ışığında somut olaya bakıldığında, yapılan yargılama sonucunda, davacı Kurum tarafından verilen 02.09.2010 tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınmaksızın, talep gibi 34.643,49 TL Kurum alacağının rücuan tahsiline karar verilmiş iken, davacı vekilinin 21.10.2010 tarihli tavzih isteminin kabulü ile 69.286,98 TL"nin davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesi, 1086 sayılı HUMK"un 455 ve devamı maddesi ile 6100 sayılı HMK"nun 305. maddelerinde düzenlenen koşulların hiçbirisine uymadığından hükmün genişletilmesi ve değiştirilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2- 07.10.2010 tarihli karar yönünden, işin esasına yönelik temyiz incelemesi sonucu;
İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalı işçi bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi uyarınca rücuan tahsiline ilişkin davada, davacı Kurumun talebine konu alacak miktarını 69.286,98 TL. olarak değiştirmek suretiyle davasını ıslah ettiği gözetilerek, anılan ıslah yönünden de inceleme yapılmak suretiyle olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.