Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/1809 Esas 2018/3245 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1809
Karar No: 2018/3245
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/1809 Esas 2018/3245 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair verilen hükmün temyizi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtiraz yerinde görülerek, hükmün kaldırılmasına karar verildi. Ancak, mağdurenin beyanları incelenerek, suçun niteliği ve işlenme şekli belirlenemediği için, hüküm bozuldu. Kararda, suçun işlenme şekli ve niteliği ile ilgili belirsizliklerin giderilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak ise, 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesi, 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 103/4. maddesi ifade edildi.
14. Ceza Dairesi         2018/1809 E.  ,  2018/3245 K.

    "İçtihat Metni"



    Sanık ... hakkında mağdureye yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan yapılan yargılama sonunda; çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair Silifke Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18.10.2016 gün ve 2015/377 Esas, 2016/404 Karar sayılı hükmün sanık müdafii ile katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili tarafından temyiz üzerine, Dairemizin 30.11.2017 gün ve 2017/2948 Esas, 2017/6066 Karar sayılı ilamı ile onama yönündeki kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2018 gün ve KD-2018/5027 sayılı itiraznamesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle incelendi.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görüldüğünden İTİRAZIN KABULÜNE, Dairemizin 30.11.2017 gün ve 2017/294 Esas, 2017/6066 sayılı onama kararının 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkraları uyarınca KALDIRILMASINA karar verilip, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Mağdurenin, 09.04.2010 tarihli savcılık beyanında, "sanığın ayakkabılarını çıkararak içeri girdikten sonra göğüslerini ellemeye başladığını, bağırması üzerine de eylemine son vererek kaçtığını", kovuşturma aşamasındaki alınan 07.02.2011 tarihli anlatımında ise, "kapıyı açtıktan sonra bir anda üstüne saldırarak göğsünü ellediğini bildirmesi" anlatımlarında suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenip işlenmediği ve niteliğini tayine yetecek biçimde süresi ve şeklinin açıklattırılmadığının anlaşılması karşısında, mağdure yeniden dinlenerek bu hususlar açıklattırılarak, eylemin sarkıntılık düzeyinde kalıp kalmadığı ve olayda 5237 sayılı TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı saptandıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.